30 Haziran 2009 Salı

Meme Süt Kanalı Genişlemesi Sorunu

Meme süt kanalı genişlemesi, memenin altından bulunan süt borusunun açılması ve boru duvarının kalınlaşıp sıvı ile dolması sonucu oluşur. Bu yolla süt kanalı tıkanır. Buna rağmen meme süt kanalı genişlemesi göğüs kanseri gibi ciddi bir sağlık durumunun ha



Meme süt kanalı genişlemesi, memenin altından bulunan süt borusunun açılması ve boru duvarının kalınlaşıp sıvı ile dolması sonucu oluşur. Bu yolla süt kanalı tıkanır. Buna rağmen meme süt kanalı genişlemesi göğüs kanseri gibi ciddi bir sağlık durumunun habercisi değildir.



Rahatsızlık genellikle 40 veya 50 yaş üzeri kişilerde gözlemlenir. Genellikle rahatsızlık pek belirti göstermez. Buna karşın bazı kişilerde göğüs hassaslığı, meme sıvısı boşalması, meme altında iltihap gibi belirtiler ile ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra meme uçunda içeriye dönüklük, kızarıklık da gözlemlenebilir.





Göğüs süt kanallarını içeren bağ dokularından oluşmaktadır. Meme süt kanalı genişlemesi bu süt borularının genişleyip iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Uzmanlar rahatsızlığın nedenini tam olarak bilmemektedir. Bununla beraber ileryen yaş, sigara tüketimi ve içeri dönük göğüs sorununun meme süt kanalı genişlemesi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.


Rahatsızlık genellikle tedaviye gerek kalmadan iyileşmektedir. Eğer belirtiler ilerlemeye başlarsa antibiyotik tedavisi uygulanır. Antibiyotik tedavisi işe yaramazsa etkilenen süt borusu ameliyat ile alınabilir.


Gelin saçınızı seçerken

Ultra romantik

Prensesler gibi görünmek istiyorsanız, saçınızı dalgalı ve yarı toplu kullanın, bu size masum bir hava verir. Daha sofistike bir görünüm için kuaförünüze saç tutamlarını kalın kıvrımlar yaparak toplamasını önerin. Düğün gününüzde nemli bir



Ultra romantik


Prensesler gibi görünmek istiyorsanız, saçınızı dalgalı ve yarı toplu kullanın, bu size masum bir hava verir. Daha sofistike bir görünüm için kuaförünüze saç tutamlarını kalın kıvrımlar yaparak toplamasını önerin. Düğün gününüzde nemli bir hava varsa, bukleler birden kendini bırakabileceği için kıvrılmayı önleyici hafif bir sprey kullanın.


Son dakika: Dalgalı saçlarınız bir anda kabarıklaşmaya başlarsa, arkadaşlarınızdan birinden rica ederek yanında bulunmasını sağlayacağınız, yatıştırıcı saç kremini uygulayarak, saçlarınızı düzeltebilirsiniz.


Seksi ve gözalıcı


Göz alıcı dalgalar, sizi masum ve çekici kılacak. Saçınız hafif dalgalı ise, dalgaları daha belirginleştirin. Düz ise, iri saç maşası kullanın. Bu saç modeli iç mekanlarda yapılacak düğünler için daha uygundur. Dış mekanlarda hava nemli ise, bu saç modelini muhafaza etmeniz çok zor olacaktır.


Son dakika: Dağılan dalgaları tamir etmek için, parmaklarınıza sıkacağınız saç spreyi ile saçlarınızı avuçlayarak dalgaların tekrar oluşmasını ve sabit kalmasını sağlayabilirsiniz.


Şık ve sofistike





Zarif görünmek için saçınızı toplu kullanın. New Yorklu kuaför Varin, “Saçı tutturmak bol köpük ile çok daha kolay olur” diyor. Böyle bir saç modeli seçmenin en muhteşem yanı, kolay bozulmamasıdır. Saçınız sıkıca toplu olduğundan kıvrılmaya veya elektriklenmeye imkanı olamaz.


Son dakika: Dans pistinde geçirdiğiniz hareketli dakikalar sonrasında saçınızda elektriklenme ve kıvırcıklaşma olabilir. Bu bölgelere briyantin sürerek bu problemin oluşmasını önleyebilirsiniz.


Masum ve sevimli


Bu model, düğün gününde de doğal görünmek isteyen gelinler için uygundur. Saçınızı açık bırakın ancak yüzünüzü ortaya çıkarmak için süslü bir saç bandı kullanın. Bu saç modeli kolay bozulmaz. Ama hava aşırı yağmurlu ve rüzgarlı olursa, uçuşan saç tutamları yüzünüze yapışabilir.


Son dakika: Saçınızın ön kısmından parçalar kabarıp düşmeye başlarsa, geniş bir tarak ile saç bandını kaldırarak saçınızı arkaya doğru gergince tarayın. Böylelikle saç modeliniz tekrar eski bakımlı haline dönecektir.

Ebegümeci (hubbaz) Bitkisi

Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır. Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak



Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır. Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri kurutulmadan kullanılır.





Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını keser. Burun tıkanıklığını giderir.


Kayınağacı (akgürgen) Bitkisi

Kayınağacı (akgürgen) : Kayıngiller familyasından; kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir orman ağacıdır. Dalları salkım gibidir. Kabukları halka halkadır. Kabuk ve dallarının kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir. Faydası :



Kayınağacı (akgürgen) : Kayıngiller familyasından; kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir orman ağacıdır. Dalları salkım gibidir. Kabukları halka halkadır. Kabuk ve dallarının kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir.





Faydası : Müzmin bronşit, verem tedavisinde kullanılır. Diş ağrısını keser. Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen suyla yüz lekeleri, çiller giderilir. Kıllar temizlenir.


Edama nedir, tıp dilinde edamnın anlamı

Tıp dilinde, tıp sözlüğünde, tıp terimlerinde, tıpta Edama ne anlama gelir ?

Ödem, vücudun her hangi bir yerinde hücre dışında anormal su birikmesi anlamına gelmketedir.



Tıp dilinde, tıp sözlüğünde, tıp terimlerinde, tıpta Edama ne anlama gelir ?





Ödem, vücudun her hangi bir yerinde hücre dışında anormal su birikmesi anlamına gelmketedir.

Defne Yaprağı

Image via Wikipedia
Diğer adları
Defne / Defne yağına akdeniz bölgesinde tehnil yağı denir / nehtel / tahnal / tefrün / tenyel / Latince: laurus nobilis / laurel / laurier/ İng: Sweet Laurel - Bay leaf / Farsça: Barg bu / Fransızca: Laurier / Arapçası: re



Image via Wikipedia
Diğer adları
Defne / Defne yağına akdeniz bölgesinde tehnil yağı denir / nehtel / tahnal / tefrün / tenyel / Latince: laurus nobilis / laurel / laurier/ İng: Sweet Laurel - Bay leaf / Farsça: Barg bu / Fransızca: Laurier / Arapçası: rend gar habbül- gar şecerül-ğar


Defne Bitkisi:


Anavatanı Asya olan Defne, İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Türkiye gibi Akdeniz kıyılarına sahip ülkelerde fazla olarak görülür. Akdeniz makisinin karakteristik bir ağacıdır. Yeşil olan hiç dökülmeyen aromatik kokuya sahip yaprakları et, balık, çorba ,balık vs yemeklerde koku vermek için kullanılır. Avrupa’da zeytinyağında konserve edilen mantarların içine mutlaka birkaç defne yaprağı konulur. Defne yağı taze meyvelerden ve yapraklarından elde edilir. Kaynatıldıktan sonra ezilip süzülerek yağı alınır. Tıbbi olarak da kullanılır. Fazla kullanılmamakla beraber meyvesi güzel bir baharattır. Defne sabunu da defne yağından elde edilen bir üründür. Taze meyvelerden ve yapraktan kaynadıktan sonra ezilip alınan yağdan elde edilir. Mikrop öldürücü etkisinden dolayı faydalıdır. Hatay yöresinde halen yapılır ve kullanılır. Gebelik durumunda defne kullanılmamalıdır. Yukarıda açıklaması yapılan, ülkemizin birçok yerinde yetişen Akdeniz defnesi (L. nobilis) dışındaki diğer defne türleri zehirlidir.


Tıbbi özelikleri:


Yorgunluk, bronşit, uyutucu, mikrop öldürücü, hazım ettirici, spazm çözücü, mide bağırsak gazı söktürücü, idrar söktürücü, nefes açıcı, terletici, hazmettirici ve uyarıcı özelliği vardır. Soğuk algınlığı sebebiyle meydana gelen kırgınlık, romatizma, ağrılarına faydalıdır. Hamilelere yasaktır. Ağrıların sebeplerini doktora baş vurarak muhakkak öğrenin.


Önerilen kullanım şekli
*Defne yaprakları keskin kokusu ile ağızda çiğnenirse ağız kokularını yaraları giderir. Baharlı lezzeti ile sindirim salgılarını arttırır.


*Diş ağrısını dindirmek için 2-3 yaprağını sirke ile kaynatıp dişe gargara yapın.





*100 gr defne yaprağı 1 litre suda kaynatılarak günde 1-2 fincan içilir.


*Meyvesinin iki tanesi dövülür, yenirse sancının her çeşidini keser. Bağırsak ağrısını dindirir. Sonra sebebini öğrenmek için doktora baş vurun.


*Meyveleri idrar söktürücü ve romatizma ağrıları gidericidir.


*Güneşte kurutulmuş meyve ve yaprakları toz haline getirilir. Her türlü zehirli hayvan ısırığı, arı sokmasında faydalıdır.


*Defne sabunundan mikrop öldürücü özeliğinden dolayı cilt mantarlarında, saç dökülmesini yavaşlatmak için kullanılır.


*4 avuç dolusu defne yaprağı 1 kuvvet kaynar suya suya atılarak ılınınca bu su içinde 1 saat oturup banyo olarak da uygulanabilir. Bu banyo soğuk algınlığı sebebiyle meydana gelen her türlü ağrılara ve bayanlarda adet zamanı sancıları ile basit vajinal akıntılarda faydalıdır. Bedeni uyarır zindeleştirir.


*Bitkinin meyvelerinden yapılmış olan defne yağı, bedende anjin, (boğaza haricen sürülür) romatizma, sinüzit nedeniyle ağrıyan yerlere sürülerek rahatlama sağlanır.


*10gr defne tohumları balla macun yapılır. Kaşık kaşık yenir. Baş ağrısına, romatizmaya nefes darlığına iyi gelir.


*Çay olarak içmek için 5 bardak kaynar suya 2-3 yaprak atılır. 2-3 dakika kaynatılır. 10 dakika beklenir. Yemekten sonra veya yemek araları günde 2-3 fincan içilir.


*Hazmettirici ve uyku için 3 bardak suya 2 yaprak konur 3 dakika kaynatılır. Akşam yemeğinden sonra 1 fincan içilir.


*4 bardak suya 5-10 gr meyve atılır. 1-2 dakika kaynatılır. 10 dakika bekletilir. Günde 3 kere 1 er fincan içilir.


*Anjin, ağız ve yaraları için 4 bardak suya 5 yaprak konur. 3-4 dakika kaynatılır. 5-10 dakika demlendirilir. Gargara yapılır, sinüzit ağrılarının bulunduğu yere kompres yapılır.


*Defne yağı romatizma ağrılarda sürülür.


*Defne sabunu saç dökülmesini yavaşlatır. Deri mantarlarına etkilidir.


*Bir-iki adet taze defne yaprağı fasulye, mercimek, nohut, pirinç gibi kuru yiyeceklerin içine konursa onların kurtlanmalarını önler.


*Et balık yemeklerine güzel koku verir. 2-3 günlükse de bayatlığını alır.

Dümdüz bir karın için egzersiz hareketleri

Hollywood ünlülerinin kilo verme ve sıkılaşma konusunda imdadına yetişen spor eğitmeni Ramona Braganza, bu konuda gittikçe ün kazanan biri artık.

Jessica Biel, Halle Berry gibi isimleri, hamilelik sonrasında nasıl sıkı bir vücuda kavuşturduğunu tüm dünya



Hollywood ünlülerinin kilo verme ve sıkılaşma konusunda imdadına yetişen spor eğitmeni Ramona Braganza, bu konuda gittikçe ün kazanan biri artık.


Jessica Biel, Halle Berry gibi isimleri, hamilelik sonrasında nasıl sıkı bir vücuda kavuşturduğunu tüm dünya gördü zaten. Şimdi sıra sizde… En sıkı karın kasları için bu egzersizler birebir.



Şınav pozisyonuna gelin ve karın kaslarınızı sıkın.


Sol bacağınızı bükün ve sol dizinizi karnınızın altından sağ omzunuza doğru çekin. Başlangıç pozisyonuna dönün ve aynı hareketi diğer bacağınızla da yapın. Hareketi 20 kez tekrarlayın.


Sırt üstü yatın ve destek alabilmek için ellerinizi belinizin veya poponuzun altına koyun. Sırtınız yerdeyken, bacaklarınızı dümdüz tutarak 15 cm kadar kaldırın.


Sol bacağınızı dümdüz yukarı kaldırırken, karın kaslarınızı sıkın ve sırtınızın yerden kalkmadığından emin olun. Sol bacağınızı hızlıca aşağıya doğru indirirken, aynı anda sağ bacağınızı yukarı kaldırın. Aynı hareketi 20 kere tekrarlayın.






Karın kaslarınız sıkı ve kollarınız gergin bir şekilde, vücudunuzu sola doğru döndürerek, ağırlığı kaldırın. Başlangıç pozisyonuna dönün ve hareketi aynı tarafta 10 kere tekrar edin.
Dört kiloluk bir ağırlığı iki elinizle tutarak, sağ ayak bileğinizin önüne kadar getirin.



Dizleriniz bükük, ellerinizi, birbirine kenetlenmiş durumda ileriye doğru uzatarak yere oturun. Sırtınız yerle 45 derece açı yapacak şekilde geriye doğru eğilin ve karın kaslarınızı sıkın.
Karın kaslarınızı sıktığınızdan emin olun ve iki yana doğru dönün. 20 kere tekrarlayın.



Karın kaslarınızı sıkın ve vücudunuz yere paralel olacak şekilde önkollarınızla topa bastırarak itin. Vücudun şeklini korumak hayli zor olacağı için, bu hareketi sadece 10 kere tekrarlayın.



Bir minderin üzerinde, ellerinizi egzersiz topunun üzerine koyarak, kollarınızı gergin tutun. Avuç içlerinizin birbirinden en fazla beş cm uzak olmasına dikkat edin.

Brokoli çorbası

MALZEMELER
¤ 1/2 Kg. Brokoli
¤ 100 gr. sebze (pırasa ve kereviz sapı)
¤ 1 su bardağı Krema
¤ 1 su bardağı Tavuk Suyu
¤ Zeytinyağı
¤ 3 yemek kaşığı Maydanoz, Dereotu, Kekik (kıyılmış)
¤ 3 adet Arpacık Soğanı (ince kıyılmış)
¤ Tuz
¤ KarabiberHAZIRLANIŞIBrok



MALZEMELER
¤ 1/2 Kg. Brokoli
¤ 100 gr. sebze (pırasa ve kereviz sapı)
¤ 1 su bardağı Krema
¤ 1 su bardağı Tavuk Suyu
¤ Zeytinyağı
¤ 3 yemek kaşığı Maydanoz, Dereotu, Kekik (kıyılmış)
¤ 3 adet Arpacık Soğanı (ince kıyılmış)
¤ Tuz
¤ Karabiber


HAZIRLANIŞI


Brokolileri yıkayın ve saplarını kestikten sonra başlarını ince ince kıyın.


Pırasa ve kereviz saplarını yıkayın ve zar şeklinde kestikten sonra, kısık ateşte zeytinyağında yumuşayana kadar pişirin.





Sonra içlerine ince kıyılmış arpacık soğanlarını da katın.


Ardından brokolileri, kıyılmış otları ve tavuk suyunu da ilave edin.


Tüm sebzeler iyice pişene kadar 25 dakika kadar kaynatın.


Sonra bu karışıma, kremayı da ekleyip mikserden geçirin.


Kısık ateşte 5 dakika daha pişirin.


Şeker Hamurundan pembe Rüyalar Pastası

Malzemeler: 3 yumurta, 1.5 su bardağı tozşeker, 2.5 su bardağı un, Yarım su bardağı ayçiçeği yağı, Yarım su bardağı süt, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 1 su bardağı meyve şekerlemesi, 1 yemek kaşığı bal

HAZIRLAMA SÜRESİ: 85 DAKİKA - PİŞİRME SÜRE



Malzemeler: 3 yumurta, 1.5 su bardağı tozşeker, 2.5 su bardağı un, Yarım su bardağı ayçiçeği yağı, Yarım su bardağı süt, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 1 su bardağı meyve şekerlemesi, 1 yemek kaşığı bal


Meyve Maskeleri

Armut Maskesi: Bir adet olgun armudu soyup cam bir kasenin içinde çatalla iyice ezin. kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın. Armut maskesi cildi beslemek ve serinletmek, için ideal bir maskedir.

Ahududu Ma



Armut Maskesi: Bir adet olgun armudu soyup cam bir kasenin içinde çatalla iyice ezin. kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın. Armut maskesi cildi beslemek ve serinletmek, için ideal bir maskedir.


Ahududu Maskesi: Ahududu bol miktarda A vitamini içerdiği için cilde pürüzsüz ve kadife gibi bir görünüm kazandırır. Bir avuç dolusu ahududuyu cam bir kasenin içinde püre haleni gelene kadar ezin. Cildinizi temizledikten sonra ezilmiş ahududuyu cildinize uygulayın. 10 dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayın.


Avokado Maskesi (Cilt Kırışıklıkları İçin): Bir tane avokadonun kabuklarını soyup çatalla ezin. İçine yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve bir tane çırpılmış yumurta sarısı ekleyip iyice karıştırın. Karıştırma sırasında içine üç yemek kaşığı zeytinyağını da yavaş yavaş ekleyin.





Yüzünüze, boynunuza ve dekolte bölgenize bol miktarda sürüp yarım saat bekleyin daha sonra bu bölgeleri ılık su ile yıkayın.Kırışıklıklar ve özellikle kuru ciltler için etkili bir maskedir. Ayrıca avokadoyu lapa halinde de tek başına cildinize kompres yaparak uygulayabilirsiniz. Hem cilt bakımınızı yapmış hem de kırışıklıklarınızın kaybolmasına yardımcı olmuş olursunuz.

Çilek Maskesi: Bir avuç dolusu çileği cam bir kasenin içinde püre haline gelene kadar çatal yardımı ile ezin ve yüzünüze sürün. (Eğer kuru bir cilde sahip iseniz pürenin içine birkaç damla badem yağı veya bir kaşık süt kreması katın.) 10 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın. (Cilt Bakımınız için son derece faydalı ve etkilidir. Ancak alerjisi olan ciltler için önerilmez.)

Alerji Tedavisinde Korunma Yontemleri

Alerjenlerin belirlenmesi ve alerjenlerden kaçınma
Alerjiden Korunma Yöntemleri

Alerjik astımlarda doktorun vereceği deri ve RAST testleri, sorunun nedenini belirlemek açısından çok yararlı olacaktır. Ama teşhis aşamasında bile hasta­nın, kendisi



Alerjenlerin belirlenmesi ve alerjenlerden kaçınma
Alerjiden Korunma Yöntemleri


Alerjik astımlarda doktorun vereceği deri ve RAST testleri, sorunun nedenini belirlemek açısından çok yararlı olacaktır. Ama teşhis aşamasında bile hasta­nın, kendisini rahatsız eden alerjenleri belirleyebil­mek amacıyla yapabileceği pek çok şey vardır. Stan­dart testlerde yer almayan, ancak yine de alerjen ola­bilecek pek çok madde vardır. Doktorlar astıma ne­den olabileceği bilinen her maddeyi deney amacıyla muayenehanelerinde bulunduramazlar. Çok uzun olan bu maddelerin listesi, her gün biraz daha uza­maktadır.


Deri testleriyle bazı alerjenler belirlense bile as­tımlı hasta, alerjik olabileceği başka maddelere kar­şı dikkatli olmayı sürdürmelidir. Elbette hiç kimse, tüm yaşamını günlük yaşantısında karşılaştığı binler­ce maddenin alerjen olabilecekleri korkusu içinde ge­çirmek istemez. Ama yine de dikkatli olunması ge­reken bazı alanlar vardır.


Astım ve Beslenme İlişkisi

En karmaşık alerjen kaynağı, yiyeceklerdir. Aynı anda değişik gıdalar yediğimiz için yiyeceklerin için­deki hangi maddelerin alerjen olduklarını belirlemek, zor olabilir. Doktor, deri testlerini yapmaya başladık­tan sonra da astım krizlerinin seyrinde bir değişiklik olup olmayacağını belirlemek amacıyla hastaya, bes­lenme alışkanlarında değişikler yapmayı denemesi­ni önerebilir.


Bazı doktorlar, hastalarını 5 göne kadar uzayan bir oruca sokarak, daha önce yenilmiş olan yiyecek­lerin bedendeki tüm izlerini ortadan kaldırmayı amaçlarlar. Daha sonra hastayı, alerjen olması olasılığı çok düşük olan yiyecekleri içeren sıkı bir rejime sokarlar. Böyle sıkı bir rejim, örneğin kuzu eti, armut ve şişe suyundan oluşabilir. Bu rejimi iki hafta kadar uy­guladıktan sonra hastaya, başka yiyecekleri birer bi­rer denemesi önerilir. Denenen bu yiyeceklerden bi­ri yenildikten sonra alerjik tepkiler görülürse, o yiye­ceğin alerjen olduğu kuşkusu doğacaktır.


Çok sıkı rejimler hem sıkıcıdır ve hem de bu re­jimlere uymak, güçtür. Bu nedenle astımlılar, genel­likle alerjen oldukları bilinen yiyecekleri yemekten ka­çınarak, daha kolay bir rejim uygulayabilirler. Bu yi­yecekler arasında süt, yumurta, balık, turunçgiller ve mayalı yiyecekler sayılabilir. Özellikle kendi yiyecek­lerinizi kendiniz hazırlamıyorsanız ve lokanta ya da yemekhanelerin verdiği yiyeceklere bağlıysanız, bu yiyeceklerden tümüyle kaçınmanız güç olabilir. Ör­neğin sütü, sade ya da kahveyle birlikte içmekten ka­çınmanız, yeterli değildir. Süt, her aşçının kullandı­ğı temel maddelerden biridir ve her tür yiyecekte var­dır. Örneğin, tereyağ ve peynir, sütten yapılır; kura­biyelere, keklere, soslara ve çorbalara süt konulur; çikolata gibi paketlenmiş yiyeceklerde süt bulunur. Ekmek, peynir, şarap ve çok sayıda hazır yiyeceğin içinde maya vardır. Yumurta da, yediğimiz pek çok şeyin içinde bulunan bir maddedir.





Bu yiyeceklerden birine alerjik olan kişinin nere­de ne yediğine çok dikkat etmesi gerekir. En iyi çö­züm, hastanın kendi yiyeceklerini kendisinin hazır-lamasıdır. Bu amaçla taze ve hastanın alerjik olma­dığı bilinen maddelerin kullanılması, çok yararlı ola­caktır. Başkalarına yemek yemeğe gideceği zaman hasta, ev sahiplerini neye alerjik olduğu konusunda önceden uyarmalıdır. Bu yolla, gidilen evde yemek­ten sonra muhallebi sunulması ya da püreye süt ka­tılması önlenebilir. Lokantalar ve yemekhanelerde türlü sorunlar ortaya çıkabilir. Garsonlar sundukları yiyeceklerin, neler içerdiğini çoğu kez bilmemeleri­ne karşın müşterilere, ısmarladıkları ürünlerin süt, yu­murta ya da bir başka madde içermediği konusunda kolaylıkla güvence verirler. Bunu yaparken çoğu kez hastanın, ne yediğini bilmezse rahatsızlanmayacağını umarlar. Bu nedenle astımlıların, sorunun ciddi oldu­ğunu belirtmeleri ve gerekirse mutfakta aşçıyla ko­nuşmaları gerekir.


Günümüzde konserve edilmiş, renklendirilmiş, kimyasal katkı maddeleriyle bozulmaya karşı korun­muş yiyecekler, yaygın olarak satılmaktadır. Bu mad­deler, az miktarda alındığında sağlıklı kişiler açısın­dan zararsız olabilirler. Ancak alerjik bünyeli kişiler, az bile olsa bu yiyeceklere tepki gösterebilirler. Bu maddelerin başlıcaları şöyle sıralanabilir: “Sülfür dioksid” ve “benzoic asid” adlı koruyucularla “tartrazin” adlı sarı gıda boyasıdır. Sülfür dioksid ve benzoic asid çok yaygın olarak kullanılır ve hemen tüm paketlenmiş ya da şişelenmiş yiyecekler, bu ko­ruyucu maddeleri içerirler. Şarapların birçoğunda da sülfür dioksid vardır. Bazı astımlıların alkole alerjik olduklarını sanmalarının nedeni de budur. Astımlı, gerçekte alkole değil de içindeki koruyucu madde­ye tepki göstermektedir. Tartrazin de çok yaygın ola­rak kullanılır. Bir İngiliz astım uzmanı, her 10 hasta­sından birinin, portakal özü suyu içtikten sonra kriz geçirdiğini belirledi. Hastalar portakala değil, porta­kal özü suyunun hazırlandığı toza konulan boya mad­desine karşı alerjiktir.


Bazı yiyecek üreticileri, yiyecek paketlerinin üze­rine, yiyeceğe hangi maddelerin katıldığını belirten bir etiket koyarlar. Bazı ülkelerde bu, yasa gereğidir. Ancak İngiltere gibi bazı ülkelerde üreticiler, yiyecek paketlerinin üzerine yalnız “izin verilen” katkı mad­delerini koyduklarını belirten bir yazı koymakla yü­kümlüdürler. Bu durumda astımlılar, ya paketlenmiş yiyecekleri hiç yememek ya da yiyip, hangilerinin za­rarlı olduğunu deney yoluyla öğrenmek seçeneğiyle karşı karşıyadırlar. Bazı üreticilerin, ürettikleri yiye­ceklerin bileşimlerini ya da bu yiyeceklere kattıkları kimyasal unsurları, önceden duyurmadan değiştirme­leri, sorunun daha da ağırlaşmasına neden ol­maktadır.


Yiyeceklere ya da yiyeceklere konulan katkı mad­delerine kaç kişinin alerjik olduğunu belirlemek güç olabilir. 10 yıl önce doktorlar, çok az sayıda kişinin yiyeceklere alerjik olduğunu sanırlardı. Ancak bu ko­nuda yapılan araştırmalar ilerledikçe, bu sayının azım-sanmayacak denli büyük olabileceği ortaya çık­maktadır.

Ada Cayı

Dağların tepelerinde yabani olarak kendiliğinden yatişir. uzun yapraklı vardır açık yeşil renkli, oldukça keskin kokulu.

Yaz başında, haziran-temmuz gibi, çiçek açınca toplanır ve kurutulur.

Taze yeşil yaprakları da kullanılabilir.

Yararları bir çoktu



Dağların tepelerinde yabani olarak kendiliğinden yatişir. uzun yapraklı vardır açık yeşil renkli, oldukça keskin kokulu.


Yaz başında, haziran-temmuz gibi, çiçek açınca toplanır ve kurutulur.


Taze yeşil yaprakları da kullanılabilir.





Yararları bir çoktur. Gaz söktürücü etkisi nedeniyle mide ve bağırsak gazlarını gidermede faydalıdır. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardım eder. Mide bulantısını keser. Uyarıcı etkisi ile kan dolaşımını hızlandırır ve vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Göğüs açıcı ve rahatlatıcı etkisi astım hastaları için yararlıdır. Dişleri beyazlatır ve güçlendirir. Sinir sistemi üzerinde etkilidir: Sakinlik verir, çok sinirli ve gerginlik içinde olanlara faydalıdır.
Adaçayı nasıl kullanılır? Adaçayı özellikle çayı yapılarak içilir. Ayrıca, yemeklere ve çorbalara tat ve koku vermek için de kullanılır. Banyo suyuna katılırsa vücuda zindelik verir. Özellikle hazmettirici ve gaz söktürücü özellikleri nedeniyle yemeklerden sonra içilmesi yararlıdır. Ada çayı suyu ile ağızda gargara yapılırsa bademcik, diş eti ve boğazlarda oluşan iltihaplar kısa sürede iyileşir.

Etler Et Urunleri Cesitleri Hakkinda Bilgiler

Etler, Et Türleri, Et Ürünleri Hakkında Bilgiler

Sığır, koyun, kümes ve av ve deniz hayvanlarının yenilebilen kısımlarına "et" olarak tanımlarız. Etler, kas (adale) hücrelerinin sıralanıp bağ dokusu ile birleşmesinden meydana gelir. Et, besinle



Etler, Et Türleri, Et Ürünleri Hakkında Bilgiler


Sığır, koyun, kümes ve av ve deniz hayvanlarının yenilebilen kısımlarına “et” olarak tanımlarız. Etler, kas (adale) hücrelerinin sıralanıp bağ dokusu ile birleşmesinden meydana gelir. Et, besinler içinde en kıymetli olanlardandır. Protein, yağ, su az miktarda hayvansal karbonhidrat (glikojen) ve madensel tuzları ihtiva ederler. Etteki bağ dokusu az ise etler yumuşaktır. Nitekim zayıf yapıdaki hayvanların etleri serttir. Genç hayvan etleri yumuşaktır. Et kırmızı renkli olmalı, soluk pembe olmamalıdır. Bekleyen etlerde oluşan kötü koku ve renk değişiklikleri bizlere uyarıcı olmalıdır.
Etlerin pişirilmeleri sindirim kolaylığı ve içindeki zararlıları öldürmek içindir. Ancak fazla pişirme nedeniyle besin değerinde kayıplar oluşmaktadır. Et kömürleştiğinde de besin değeri kalmaz. Etin suyu atıldığında erimiş madenler ve vitaminler besinden uzaklaştırılmış olur. Bu nedenle, etlerin çeşidine göre pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Pişirme yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz.


Kuru ısıda pişirme: Bağlantı dokuları az olan etlere (bonfile, biftek) uygulanır. Örneğin; ızgara yapmak


Suda pişirme, söğüş yapma: Bağlantı dokuları çok olan etlere uygulanır. Çok veya az su katılabilir. Yemeğin suyu kaşıkla tüketilmelidir.


Nemli ısı da pişirme: Bağlantı dokuları çok olan etlere uygulanır. Çok veya az su koyulabilir. Kavurma gibi kapalı pişirilir. Şeffaf, ısıya dayanıklı torbalara susuz olarak konularak et, tavuk bu yöntemle de pişirilebilir.


Yağda kızartma: Bağlantı dokuları çok olan etler kıymaya çevrilerek kızartma usulüyle pişirilir. Örneğin; köfte gibi Ancak köfte ülkemizde hem kuru ısıda, hem suda, hem nemli ortamda nemde yağda kızartılarak yapılmaktadır. Bu uygulama durumlarına göre köftenin içine katılan maddeler farklıdır.


Pişirmeden, Çiğ Et Tüketimi: Etler ayrıca pişirilmeden, ancak bazı işlemlerden geçtikten sonra da besin olarak tüketilebilirler. Sucuk, salam, sosis, pastırma olarak tüketilen etler çeşitli işlemlerden geçmektedir. Geleneklerimize göre et pişirmeden hazırlanan besinlere en az %10 oranında tuz katılmakta ve baharatlı çemen gibi maddelerle kaplanıp kurutulmaktadır. Bu şekilde besin olarak hazırlanan etlerde (sucuk, pastırma) genellikle mikrop üremesi beklenmemektedir. Ancak sosis, salam gibi farklı hazırlanan besinler soğukta saklanmalı, pa­ketleri açıldıktan sonra hemen tüketilmelidirler. Çünkü kolaylıkla bozulurlar.


Hayvanlar, çeşitli hastalık etkenleri taşıyabilirler. Bir kısmı insanda hastalık yapabileceği için, eti yenilecek hayvanların sağlıklı olması gerekir. Hayvanların kesilebilmeleri için veteriner kontrolünden geçmeleri zorunludur. Kesim yapıldıktan sonra etler yıkanmamalı ve kirli yüzeylerle temas ettirilmemelidir. Yıkanan etin içine mikroplar girer. Bu nedenle etin kesim sırasında kirlenmemesi ve kirletilmemesi gerekir. Ayrıca pişirmeden önce de parçalanmış etler su içinde tutulmamalıdırlar. Besin değerinden kayıplar olacaktır. Kesilen etler asılarak kurutulmalıdır. Bu durumda dıştaki kuruyan tabaka (fasiya), içeri mikrop girmesini önler. Etin uzun süre saklanabilmesi için tuzlanmalıdır. Tuz dışında tütsüleme gibi işlemler yapılabilir. Ke­simden sonra ette çeşitli hastalıklara ilişkin oluşumlar görülürse, tüm etler yakılmalı veya tamamen yok edilmelidir. Etler imha edilmez ise, köpek ve benzeri hayvanların atılan etleri yemeleri durumunda hastalık yayılır. Kesilen etin üzerine uçucu sineklerin konmaması gerekir. İlaçlama yapılması sakıncalı olacağı için, esas yapılacak işlem kesilen etlerin sinek ve böceklerden uzak kalmasının sağlanmasıdır. Etler yenilmeden önce 1 gün kadar bekletilecek olursak, hücrelerin ölmesi tamamlanmış olacaktır. Adaleler kesimden sonra 8 saat kadar canlı kalabilirler. Etler kesildikten, parçalandıktan sonra mikroplarla teması artacaktır. Bu nedenle kısa sürede tüketilmelidirler. Özellikle kıyma kısa sürede tüketilmelidir. Nitekim kıymanın daha uzun sürede tüketilebilmesi için önceleri kavurup saklanma yoluna gidilmekte idi. Bu günde bu yöntem kullanılmaktadır. Kavurma, sucuk, pastırma gibi işlemlerden geçmeyen etler ancak buzdolabında dondurularak kullanım süreleri uzatılabilir. Etler, bu nedenle sağlıklı koşulda satışa sunan veteriner kontrolünde kesim yapan kasaplar ve benzeri kuruluşlar dışındaki yerlerden satın alınmamalıdır.





Hayvanlar kesilip etleri alındıktan sonra, etlerin saklanması önem kazanmaktadır. Çünkü, et mikropların üremesi için çok uygun bir besiyeridir. Etler -2 ° C de yağlı kağıt gibi özel ambalajlanarak sarılır, buzlukta birkaç hafta, -18° C de 3-6 ay gibi uzun süre, -32°C de dondurularak çok uzun süre saklanabilir. Donmuş et soğuk yerde çözülmelidir. Çözülmüş etler tekrar dondurulmamalıdır.


Kümes hayvanları: Yumurtasından ve etinden faydalanmak için yetiştirilir. Diğer etlere göre yağ oranı düşüktür. Bu nedenle enerji değeri de düşüktür. Pişirme yöntemi aynıdır. Kümes hayvanlarının etlerine dikkat etmek gerekir. Çünkü tavukların dışkısında bulunabilen tifo ve paratifo grubu mikroplar (salmonella türleri) özellikle kesilip parçalanmış tavuk etlerine bulaşmış olabilir. Bu nedenle damgasız paket veya açıkta satılan tavuk etlerinin yenilmesi sakıncalıdır. Dondurulmuş olmayan tavuk etleri hemen tüketilmelidir.
Kümes hayvanlarının etleri genellikle daha ucuzdur. Kümes hayvanı genç ise, kısaca piliç ise pişirilmesi çok kolaydır. Kümes hayvanlarının etlerini pişirirken, pişme suyuna soğuk su eklendiğinde et sertleşecektir. Bu açıdan pişme sırasında su eklenmez. Kümes hayvanlarının etleri de diğer etler gibi pişirilebilir. Ancak derisi çıkarıldıktan sonra, kümes hayvanlarının daha az yağ kapsadığı unutulmamalıdır.


Su Ürünler Hakkında, Su Ürünleri Nedir: İlk planda balıklar gelir. Proteinleri iyi kalitelidir. Dana etinde ortalama %12 protein varken, balıketinde bu oran %24′dür. Balık, vitamin ve mineral açısından da zengindir. Balıklar dondurularak saklanır. Balık etinin pişirilmesi daha kolaydır.


Balıkların çok kısa sürede bozulmaları nedeniyle taze balığın özellikleri bilinmelidir. Taze balığın özellikleri; gözleri parlak, lekesiz, solungaçları kırmızı-pembe, pullar ve yüzgeçler diri, kasları sert ve esnek, kokusuz, parmak ile basıldığında parmak izi hemen kaybolan balıklar tazedir. Balık genellikle temizlenmeden satıldığından, bağırsaklarındaki mikroplar kolaylıkla bozulmasına neden olabilir. Toplumun bilinçlenmesi sonucu, bozuk balık yemekten dolayı zehirlenmeler ülkemizde giderek azalmaktadır.


Konserveler: Konserve etlerin, özellikle balık konservelerinin üzerindeki son kullanma tarihine ve TSE damgalı olmasına dikkat etmelidir. Bozuk konserve kutusunun kapak kısımları şişkin olur. konserve içinde bulunan mikroplar gaz oluştururlar ve oluşan basınç nedeniyle konserve kutusu şişkin şekle gelir. Konserve etler daha ziyade fırınlama, pastörizasyon ve sterilizasyon işlemi sırasında dolaylı olarak pişirilmektedir.

Kontuzyon ve Konkuzyon Nedir

Kafa Travması MekanizmasıKafa travmasında 3 temel mekanizma vardır. Hareketli bir ci­sim duran kraniuma (kafatasına) çarparsa beyin kafatası içinde hızla ileri itilmiş gibi olur. Buna "akselerasyon" yaralanması de­nir. Tipik örne



Kafa Travması Mekanizması


Kafa travmasında 3 temel mekanizma vardır. Hareketli bir ci­sim duran kraniuma (kafatasına) çarparsa beyin kafatası içinde hızla ileri itilmiş gibi olur. Buna “akselerasyon” yaralanması de­nir. Tipik örneği başa sopa veya taşla vurulmasıdır. “Deselerasyon” yaralanmasında ise düşme ve trafik kazalarında olduğu gibi hızla hareket eden baş duran bir cisme çarpar. Çoğu kez aksele­rasyon ve deselerasyon mekanizmaları çalkalanma biçiminde or­tak harekete neden olurlar. Değişik yoğunlukta bölge ve katmanlardan oluşan beyin dokusundaki akselerasyon ve de­selerasyon kuvvetleri farklı yoğunluktaki yapıları aynı hızla yer değişikliğine zorlar, böylece doku katmanları arasında yırtılma ve kanamalar olur. Kafa kaidesinin pürtüklü yapısı bu hasarı arttırır. Kafa travmalarında beyin hasarı en sık frontal ve temporal loplar­da oluşur.
Kafa travmalarında üçüncü mekanizma “deformasyon” yara­lanmalarıdır. Deformasyon darbe nedeniyle kafatasının bütünlüğü­nün ve şeklinin bozulmasıdır.


Kafa travmasında uygulanan acil bakım ve tedavinin amacı ikincil komplikasyonlara bağlı hasarı en aza indirmektir.


Kafa travmaları nedenlerine göre primer ve sekonder olarak iki gruba ayrılır.


Primer Kafa Travmaları


Primer kafa travmaları “kunt” ya da “penetran” yaralanmalar şeklinde sınıflandınlır. Kunt travmalar kapalı, penetranlar ise açık baş yaralanmalarına neden olur.


Kapalı Baş Yaralanmaları


Kunt travmanın oluşturduğu akselerasyon ve deselerasyon ha­reketi kafadaki çeşitli yapıları, beyin dokusu ve kan damarlarını et­kiler. Kafatası içinde bir miktar serbest hareket etme olanağına sa­hip beyinin, kafatasına çarpmasıyla çeşitli kısırdan yaralanır. Be­yin dokusunda ezik ve yırtıklar oluşabilir, damarların zedelenmesine bağlı kanamalar olabilir. Subdural hematomlar çoğunlukla bu tip yaralanmalarda görülür.
Kunt travmanın oluşturduğu kapalı yaralar, Konküzyon, kontüzyon ve beyin laserasyonuna yol açar.


Konküzyon nedir = (Beyin Sarsıntısı)


Kafa ve yüze gelen darbelerle olur. Konküzyon sözcüğü kafa travması sonucu oluşan hafif ve geçici fizyolojik serebral fonksiyon bozukluğunu ifade eder. Acil polikliniklerde görülen kafa travmala­rının çoğunluğu, bu tiptedir. Hafif kafa travmalı hastalarda genel­likle kısa süreli bilinç kaybı ve değişik sürelerde retrograt amnezi vardır. Bu hastalarda baş dönmesi ve bulantı hissi sık görülür. Ok-sipital bölge travmalarında geçici körlük ve afazi görülebilir.
Konküzyonlu hasta primer tanılamadan sonra gözlem altında tutulmak üzere genelde eve gönderilir. Hasta yakınlarına, hastanın bilinç durumunda bozulma, epileptik nöbet, artan baş ağrısı ya da bedenin yarısında kuvvet azlığı gibi bulgular görüldüğünde gecik­meksizin hastayı hastaneye getirmeleri gerektiği açıklanır. Konküzyonu olan hastaların büyük çoğunluğu 24-28 saat içinde tamamen normale dönerler.





Serebral konküzyonda; hücresel ve damarsal zedelenmeye bağ­lı olarak kanama, beyin şişmesi ve ödem gelişir. Bu sekonder deği­şiklikler hastanın bilinç düzeyindeki bozukluklarla ve komanın uzamasıyla sonuçlanabilir.


Kontüzyon Nedir = (Beyinde Ezilme)


Beyini örten en iç tabaka olan piamaterde yırtılma olmaksızın beyin dokusunun ezilmesidir. Kontüzyonun büyüklüğü ve şiddeti darbenin gücüyle doğrudan ilişkilidir. Kafa travması geçiren hasta­ların büyük bir bölümünde kontüzyon, temporal ve frontal lobların alt yüzeyinde ve frontal lobun önündeki kemik tavanının düzensiz ve pürüzlü bir yüzeye sahip olması nedeniyle bu bölümde görülür. Travmada ezilme çarpma vurgu yerinin altında olabileceği gibi beyinin hareketi sonucu travma yerinin karşısında da (Kontr-Kup) olabilir


Beyin Laserasyonu = (Beyin Yırtılması)


Laserasyon duramaterdeki kan damarlarının yırtılmasına sebep olur. Sekonder kanamalara yol açabilir. Kontüzyondan daha ciddi bir tablodur.


Açık Baş Yaralanmaları


Penetran yaralanma sonucu oluşan açık yaralarda, harabi-yet, delici cismin hızına bağlıdır. Kurşun yaralarında olduğu gibi hızlı yaralanmalar kafatasında ve beyinde şok dalgaları oluşturur, beyin dokusunda önemli hasar yapabilir. Açık baş yaralanmaları, kafa içinin dış çevreye açılmasına yol açtığın­dan çoğu zaman ciddi bir komplikasyon olan enfeksiyona ne­den olurlar.


Açık baş yaralanmaları ile birlikte Linear ve çökme kırıklar gö­rülebilir.


Linear Kırık


Tüm kafatası kırıklarının yaklaşık % 80′ini linear kırıklar oluşturur. Bu kırıklar genellikle tedavi gerektirmez ancak yol açtıkları komplikasyonlar nedeniyle önemlidirler. Epidural hematom linear kırıklarda en sık görülen komplikasyondur.


Ciddi Kafa Travmalarında Acil Yaklaşım


Hava yolu açıklığının sağlanması ve sürdürülmesi,
Endotrakial entübasyon,
Yeterli solunumun sağlanması,
Hiperventilasyon (yalnızca hastanın nörolojik durumu bozuk ise uygulanır, aksi takdirde uygulanmaz),
Yeterli oksijen desteğinin sağlanması,
Oksijen saturasyonunun izlenmesi,
Yeterli dolaşımın sağlanması,
Sistolik kan basıncının 90 mmHg’dan fazla olması ve bu şekilde sürdürülmesi,
Nörolojik durumun sık aralarla değerlendirilmesi,
Nöromüsküler paralizi belirtilerinin izlenmesi,
Hasta hastaneye ulaşmadan önce hipertonik sıvı verilmediyse mannitol solüs­yonunun verilmesi,
Hipovolemi ya da metabolik değişiklikler gibi diğer komaya neden olacak du­rumların araştırılması.


Çökme Kırığı


Çökme kırıkları linear kırıklara benzer ancak burada darbe gücü kafatasının parçalanmasına neden olmuştur. Çökme kırığı palpe edilebilir ve direkt kafa grafısinde görülebilir.


Travmaya maruz kalan kafatası bölgesinde ki deri sağlam ise, kapalı çökme kırığı, cilt dokusunda da laserasyon varsa açık çökme kırığı diye isimlendirilir. Eğer çöken kemik parçaları duramateri yır­tıp serebral dokuya batmış ise, komplike çökme kırığından söz edi­lir.

Ender Saraç’tan Karın Yağlarını Eritme Yöntemi

Karın bölgesindeki yağlar eritilmesi en zor yağlardandır bu nedenle öncelikle bu bölgedeki yağları eritmek için mutlaka her gün düzenli olarak spor yapın,

Bunun için bir spor hocasından yardım da alabilirsiz. Böyle bir şansınız yoksa doğru hareketleri öğ




Karın bölgesindeki yağlar eritilmesi en zor yağlardandır bu nedenle öncelikle bu bölgedeki yağları eritmek için mutlaka her gün düzenli olarak spor yapın,





Bunun için bir spor hocasından yardım da alabilirsiz. Böyle bir şansınız yoksa doğru hareketleri öğrenip belli bir periyotta uygulamanızı tavsiye ediyoruz.


Doğal takviye olarak:


Bir çorba kaşığı limon suyu,
Bir çorba kaşığı susam yağı,
Bir çorba kaşığı biberiye yağı ve
Bir çorba kaşığı okaliptüs yağını karıştırın
Bu doğal karışım ile karın bölgenize dairesel hareketlerle masaj yapın.

Dr Ender Saraç'tan selülit için doğal çay

Sevgili okurlar bildiğiniz gibi Uzman Doktor Ender Saraç Posta gazetesinde sağlıklı zayıflama ve sağlıklı yaşam hakkında bir yazı dizisi yayınlamış.Benim abonesi olduğum bir yazı dizisi ,ilgiyle takip ediyorum.Bugün okurken dikkatimi çekti.Dr.Ender Saraç




Sevgili okurlar bildiğiniz gibi Uzman Doktor Ender Saraç Posta gazetesinde sağlıklı zayıflama ve sağlıklı yaşam hakkında bir yazı dizisi yayınlamış.Benim abonesi olduğum bir yazı dizisi ,ilgiyle takip ediyorum.Bugün okurken dikkatimi çekti.Dr.Ender Saraç Selülit giderici bir doğal çay taarifi yayınlamış.Bende Yazın yaklaştığı bu günlerde herkesin güzel ve selülitsiz bir görünüme sahip olması için derleyip yazdım.Umarım herkes istediği görünüme kavuşur.






  • Yarım çay kaşığı funda yaprağı

  • 2-3 yaprak melissa

  • 2-3 adet avakado yaprağı

  • Bir parmak ucu kadar zencefil

  • Küçük bir tutam kekik

  • Küçük bir tutam Biberiye

  • 5-6 adet saplarıyla beraber maydanoz

  • İnce bir dilim limon

  • 2 yaprak sinameki


Hazırlanışı:Bir su bardağı kadar suya limon hariç tüm malzemeyi koyarak 2 dakika kadar kaynatın.
3-4 dakika kadarda demleyin.İçine bir dilim limon koyup şekersiz ve sıcak olarak içebilirsiniz.
Günde 2-3 kere yapıp içebilirsiniz.Ancak çayın sıcak olmasına dikkat edin.Bir de bu çayı ne çok aç nede tokken tüketin.

Melisa (oğulotu) Bitkisi

Melisa (oğulotu) : Ballıbabagiller familyasından; çok dallı, beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. En önemli türü tıbbi melissadır. İstanbul, Bursa, Ege ve Akdeniz bölgesinde yetişir. Boyu 30 - 80 cm kadardır. Limon kokuludur. Çok yıllık bir bitkidir. Yaprakla



Melisa (oğulotu) : Ballıbabagiller familyasından; çok dallı, beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. En önemli türü tıbbi melissadır. İstanbul, Bursa, Ege ve Akdeniz bölgesinde yetişir. Boyu 30 - 80 cm kadardır. Limon kokuludur. Çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları ince ve yumuşak tüylüdür. Çiçekleri beyazdır. Yapraklarında tanen, reçine ve uçucu bir yağ vardır.





Faydası : Mide ve bağırsak ağrılarını keser. Kalbi kuvvetlendirir. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Melankoli, sara, başdönmesi, kulak çınlaması ve sinir krizlerinde şikayetleri ortadan kaldırır. Bayılmalarda kullanılır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Aybaşı ağrılarını keser ve aybaşı kanamalarını düzenler. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığında faydalıdır.


GÖZ ALTI MORLUKLARI , GÖZ ALTI ÇÖKMELERİ İÇİN DR. ÖMER COŞKUNDAN BİTKİSEL KÜR

Geçen gün kanal 7 de yayınlanan ikballe şifalı yemekler proğramında Dr. ömer Coşkun göz altı morlukları için kullanabiliceğiniz şifalı kürünü açıkladı.

Göz altı çökmeleri için kürümüzün hazırlanışı: özellikle Deve dikeni tohumu bir tatlı kaşığı ve yirmib



Geçen gün kanal 7 de yayınlanan ikballe şifalı yemekler proğramında Dr. ömer Coşkun göz altı morlukları için kullanabiliceğiniz şifalı kürünü açıkladı.


Göz altı çökmeleri için kürümüzün hazırlanışı: özellikle Deve dikeni tohumu bir tatlı kaşığı ve yirmibir gün boyunca yiyiniz kara ciğer temizliğini yapsın.





Göz altı morlukları için şifalı kürümüzün yapılışı : göz altı morluklarının en önemli şifalı bitkisi Hodandır,cildigüzelleştiren ,parlaklaştıran,kırışıklıkları yok eden ,göz altı morluklarına çok iyi gelen Hodan bitkisini sabah ,akşam bir kapsül alınız.

Ahmet Maranki Gotu Kola hakkında yazdı…

Önerilen hastalıklar: Yara iyileştirici etkisi cilt sorunlarını ortadan kaldırır. Toplardamarlar üzerindeki olumlu etkisi sayesinde varis ve selülit gibi sorunları gidermede kullanılır. Hemoroid hastalarına da önerilir.

Hint tıbbında çok yaygın olarak ku







Önerilen hastalıklar: Yara iyileştirici etkisi cilt sorunlarını ortadan kaldırır. Toplardamarlar üzerindeki olumlu etkisi sayesinde varis ve selülit gibi sorunları gidermede kullanılır. Hemoroid hastalarına da önerilir.


Hint tıbbında çok yaygın olarak kullanılır.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler

Ünlülerin Doktoru Haluk Saçaklı'dan Diyet Formülü

Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı ve diyet programının yanı sıra beslenme davranışlarının da büyük önem taşıdığını vurgul



Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı ve diyet programının yanı sıra beslenme davranışlarının da büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Uyanınca
1 bardak oda sıcaklığında su


Kahvaltı
1 porsiyon mevsim meyvesi
Şekersiz limonlu açık çay
1 ince dilim kepek ekmeği
1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
4 adet yeşil ya da siyah zeytin
1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber


Kuşluk
1 porsiyon mevsim meyvesi
2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay


Öğle
2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
2 ince dilim kepek ekmeği
1 su bardağı diyet yoğurt





İkindi
1 porsiyon mevsim meyvesi
1/4 sokak simidi
1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
Şekersiz limonlu açık çay


Akşam
1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
1 su bardağı diyet yoğurt


Gece
1 porsiyon mevsim meyvesi


Yatarken
1 bardak oda sıcaklığında su

Hızlı göbek eritmenin yolu

Göbek nasıl eritilir, göbek yağlarından kurtulmanın yolları nelerdir? Göbeğiniz artık sizi rahatsız ediyorsa bu yazımızı okuyarak kısa sürede göbeğinizdeki yağları nasıl eritebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

ABD’de yapılan bir araştırma sonucuna göre düş



Göbek nasıl eritilir, göbek yağlarından kurtulmanın yolları nelerdir? Göbeğiniz artık sizi rahatsız ediyorsa bu yazımızı okuyarak kısa sürede göbeğinizdeki yağları nasıl eritebileceğinizi öğrenebilirsiniz.


ABD’de yapılan bir araştırma sonucuna göre düşük kalorili diyetlerine yoğurt seçeneğini de ekleyip günde üç öğün yağsız yoğurt yiyenler diğer diyet yapanlara göre yüzde 22 daha fazla kilo veriyorlar. Ayrıca yağsız yoğurtlu diyet yapanlar yüzde 61 daha fazla yağ yakıyorlar.





Yapılan araştırma yağsız yoğurtlu diyetin en çok karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için etkili olduğunu gösterdi. Tennessee Üniversitesi’ndeki araştırmaya katılanlardan Dr. Michael Zemel, yoğurt yiyenlerin hem ortalama yedi kilo olan zayıflama seviyesinden daha fazla inceldiklerini hem de kaslarını diğerlerinden iki kat fazla koruduklarını belirtti.


hızlı göbek eritmenin yolu


Zayıflık nedir?

Çocuklar büyüyen canlılardır. Büyümenin de en önemli iki göstergesi vücut ağırlığı ve boy uzunluğudur. Çocuklar sürekli bu iki yönde değişiklik gösterirler. Belirli bir zaman dilimine hem boyları uzar hem de vücut ağırlıkları artar. Diğer taraftan vücut a



Çocuklar büyüyen canlılardır. Büyümenin de en önemli iki göstergesi vücut ağırlığı ve boy uzunluğudur. Çocuklar sürekli bu iki yönde değişiklik gösterirler. Belirli bir zaman dilimine hem boyları uzar hem de vücut ağırlıkları artar. Diğer taraftan vücut ağırlığı ve boy uzunluğu üzerinde çocuğun yaşı ve cinsiyeti de etkilidir. Aynı yaşta biri erkek diğeri kız olan iki çocuğun boyları aynı olsa bile vücut ağırlıkları farklı olabilir. Benzer şekilde vücut ağırlıkları aynı olsa bile boyları farklı olabilir.



İşte bu sürekli değişkenlik nedeniyle zayıflığın belirlenmesinde iki kriter kullanılır. Bunlardan biri yaşına göre vücut ağırlığı’dır. Örnek olarak bir yaşında bir kız çocuk düşünelim. Bu yaş grubu için belirlenen standart (ideal) vücut ağırlığı ise 10 kg olsun. Eğer çocuğun vücut ağırlığı 8.9 kg. ise yani standart vücut ağırlığının yüzde 90’ından daha düşükse, zayıflık söz konusu olabilir. Burada özellikle “olabilir” ifadesi tercih edilmiştir. Çünkü çocuğun zayıflığını değerlendirirken bunu çocuğun boy uzunluğundan bağımsız düşünmek yanlıştır. Çocuğun boyu burada belirleyicidir. Eğer çocuğun boyu kısa ise vücut ağırlığı düşük olsa bile zayıflıktan söz edemeyiz. O halde zayıflığın güvenilir kriteri boya göre ağırlık indeksi’dir. Çocuğun boyuna göre ideal kilosu kullanılarak oran hesaplamak gerekir. Bu değer yüzde 90’ın altında ise zayıflıktan söz etmek doğru olur.


Bazı durumlarda da çocuğun yaş ve cinsiyeti göz önüne alınarak belirlenen vücut ağırlığının yüzdesi olarak vücut ağırlığı yeterlidir. Ancak çocuğun boyu çok uzundur. Bu nedenle de boya göre ağırlığının yüzdesi olarak sahip olduğu vücut ağırlığı geridir. Bu durumda da sıskalıktan söz ediyoruz.





ZAYIFLIĞIN NEDENLERİ NELERDİR?
Vücut ağırlığına yansıyan başlıca vücut dokuları kas, yağ ve kemik kitlesidir. Kemik kitlesinin ağırlığı genellikle sabit kabul edilir. Değişkenler ise yağ ve kas dokularıdır. O halde çocuğun yağ ve kas kitlesinin artmasına engel olan haller zayıflığa da neden olurlar. Bunun en önemli nedeni çocuğun yeterli enerji ve protein alamamasıdır. Çocuk ihtiyacı olan enerji ve proteini sağlayacak olan besinleri değişik nedenlerle uygun miktarlarda tüketemiyor olabilir. Buna da iştahsızlık diyoruz. O halde, iştahsız çocuklar zayıflık için risk altındadır.


Diğer taraftan bazı özel durumlarda çocuklar, ağız yoluyla aldıkları besinler ve bunların içerdikleri enerji ve protein değerleri yeterli olsa da kilo artışı gösteremez veya yetersiz kilo alırlar. Bu durumda çocukta emilim bozukluğu olma olasılığı söz konusu olur. Çocuk yediği besinleri bağırsakları yoluyla yeterli ememiyor ve büyümek için kullanamıyordur. Araştırılması gereken bir konudur.


Bir başka neden de çocuğun yeterli beslendiği ve emilim bozukluğu da olmadığı halde zayıf olmasıdır. Bu da yine çok özel durumlarda söz konusu olur. Çocuğun günlük besin ihtiyaçlarını arttıran bir başka hastalığı varsa söz konusu olabilir. Kalp hastalıkları, böbrek, karaciğer hastalıkları, uzun süreli veya tekrarlayan ateşli hastalıklar örnek olarak verilebilir. Bu durumun da yine araştırılması gerekir.


Ev Tipi İğneli Epilasyon

Kalıcı epilasyon sağlamak amacıyla elde taşınan cihazlar kullanıcıların hizmetine sunulmuştur. Cihazın probu epilasyon yapılacak bölgedeki cilt üzerinde tutularak akım verilir, akım kıl köküne cilt üzerinden geçerek kıl kökü hücresini yakmak suretiyle epi



Kalıcı epilasyon sağlamak amacıyla elde taşınan cihazlar kullanıcıların hizmetine sunulmuştur. Cihazın probu epilasyon yapılacak bölgedeki cilt üzerinde tutularak akım verilir, akım kıl köküne cilt üzerinden geçerek kıl kökü hücresini yakmak suretiyle epilasyon yaptığı ileri sürülen bir yöntemdir. 5 saniye süreyle kıl üzerine akım uyguladıktan sonra cımbızla çekildiğinde kolaylıkla kılın gelmesi gerekir, kıl rahat çıkmıyorsa bir kez daha denemek gerekir üçüncü kez aynı bölgeye akım verilmesi önerilmemektedir. ( iğneli epilasyon )

Avantajları



  • Paradan tasarruf sağlar bu cihazlar 40-50 dolara alınabilir

  • Kendi kendinize uygulama rahatlığı





  • Dezavantajları



  • Bir çok kişi kendi kendine elektroliz yapmaya çalısır ancak çoğu kimse bunu başaramaz.

  • Çok uzun zaman alır.

  • Ciddi kalıcı cilt hasarı oluşabilir.

  • Yetersiz teknik nedeniyle kalıcı epilasyon sağlanamayabilir.

  • Ciltte kızarıklık, şişme, yanık gibi gecici yan etkiler yada doktor tedavisi gerektiren ciddi yanıklar meydana gelebilir.

  • Bazılarına profosyonel elektroliz uygulamalarından daha ağrılı olarak hissedebilir.

  • Ayna kullanmayı gerektiren bölgelerde ters görüş etkisi nedeniyle cihazın uygun şekilde kullanımı zorlaşır.


  • kaynak:sacveciltbakimi.com


    DİKKAT! BUNLAR PROSTAT HABERCİSİ OLABİLİR

    Dünyada 40 yaşın üzerindeki erkeklerde sıkça görülen prostat büyümesi erkeklerin sağlığını tehdit ediyor.Lütfen dikkat aşağıda sayacağımız rahatsılıklardan biri veya birkaçı sizde mevcutsa prostat hastalığı başlıyor olabilir.

    PROSTAT BELİRTİLERİ NELERDİR




    Dünyada 40 yaşın üzerindeki erkeklerde sıkça görülen prostat büyümesi erkeklerin sağlığını tehdit ediyor.Lütfen dikkat aşağıda sayacağımız rahatsılıklardan biri veya birkaçı sizde mevcutsa prostat hastalığı başlıyor olabilir.

    Cilt Çatlakları için Bitkisel Yağlar

    Dr.Feridun Kunak Cilt Çatlakları için Bitkisel Yağlar
    GEREKLİ MALZEMELER :
    Kakao yağı
    Jojoba yağı
    Kayısı yağı
    Fındık yağı
    Badem yağı
    Menekşe yağı
    Gliserin

    HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Tüm yağları, eşit miktarda karıştırın. Çatlak oluşmuş olan bölgeya,



    Sağlıklı Zayıflamaya Yardımcı 7 Şifalı Madde

    TERE TOHUMU : Metabolizmayı canlandırır. Tiroidi tembel kişilerde daha verimli çalışmasına yardımcı olabilir.

    FUNDA YAPRAĞI : Zayıflatır, yağların vücut tarafından daha iyi yakılmasına yardım eder. Açlığın bastırılmasında son derece etkilidir.

    ZENCEFİL





    TERE TOHUMU : Metabolizmayı canlandırır. Tiroidi tembel kişilerde daha verimli çalışmasına yardımcı olabilir.



    FUNDA YAPRAĞI : Zayıflatır, yağların vücut tarafından daha iyi yakılmasına yardım eder. Açlığın bastırılmasında son derece etkilidir.



    ZENCEFİL : Besinlerin daha iyi sindirilmesine yardımcı olur. Bünyeyi kuvvetlendirir. Kilo verilirken enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltır.



    YEŞİL ÇAY : İyi bir antioksidandır. Metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Bağırsaktaki faydalı bakterileri artırıp sindirime yardımcı olur.






    KROM GTF : İnsülin faaliyetinin etkisini artırarak karbonhidrat, protein ve yağ metabolizması üzerinde etkili olan bir mineral olarak kabul görmüştür. Kromun, glikoz tolerans faktörü GTF olarak adlandırılan biyolojik etken formu, ekmek mayasında doğal olarak ortaya çıkar. Pankreasın kan şekeri seviyesini dengelemesine yardımcı olur. Diyetlerde kan şekeri seviyelerinin düşmesine ve artmasına engel olur. Açlığın ve tatlı krizinin bastırılmasında faydalıdır.



    CO-ENZYME Q10 : Zayıflarken sağlığı korumaya yardımcı güçlü bir antioksidandır. Kalp damar sağlığını korur, kansere karşı vücudu korumada etkin bir yol oynar. Enerji metabolizmasını canlandırarak kilo kaybı sırasında yaşanan halsizlik problemine iyi gelir.



    L-CARNİTİNE : Yağ asitlerini yakılmak üzere hücrelere taşır. Vücutta depolanmış yağların yakımını hızlandırır ve kasların performansını artırır. Özellikle diyetle beraber yapılacak egzersizden daha iyi sonuç almaya yardımcı olur. Eksikliğinde vücutta yağ yakımı ve enerji üretimi azalacaktır.


    MUSTAFA AYDINERDEN ANNE SÜTÜ ARTIRAN KÜR- HAMİLELER VE EMZİRENLER İÇİN DOĞAL ÖKSÜRÜK ŞURUBU

    Mustafa Aydıner, anne sütünü artıran ve hem hamilelikte, hem de emzirme döneminde, vücudu kuvvetlendirecek, öksürük sorununu çözecek, mucize kürler önerdi.ANNE SÜTÜNÜ ARTIRAN DOĞAL ÖNERİ :GEREKLİ MALZEMELER :* 1 kg dağ çiçek balı,* 100 gr susam,* 100 gr



    Mustafa Aydıner, anne sütünü artıran ve hem hamilelikte, hem de emzirme döneminde, vücudu kuvvetlendirecek, öksürük sorununu çözecek, mucize kürler önerdi.

    ANNE SÜTÜNÜ ARTIRAN DOĞAL ÖNERİ :
    GEREKLİ MALZEMELER :
    * 1 kg dağ çiçek balı,
    * 100 gr susam,
    * 100 gr çörekotu,
    HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Çörekotu ve susam, tahta havanda dövülür. Balın içerisine karıştırılarak, macun yapılır. Sabah öğlen ve akşam, yemeklerden 30 dakika önce, 1-2 kaşık yenilir.
    GEREKLİ MALZEMELER :
    * 2 tatlı kaşığı çam balı,
    * 1 çay kaşığı zencefil.
    * 1 tatlı kaşığı tereyağı,
    HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bütün malzemeleri, cezvenin içerisine koyup, kaynatın. Sıcak olarak, sabah ve akşam için. Bu şurup, ne kadar sıcak olursa, o kadar faydalıdır.
    * Eğer, bu şurup yeterli gelmez ise, 1 er tatlı kaşığı, kestane balı, sabah akşam yenilmelidir.
    * Diğer bir öneri de, 2 tatlı kaşığı kestane balının içerisine, 1 çay kaşığı karabiber konulup, kaynatılır. Sıcak olarak, sabah ve akşam içilmeidir. Eğer, bal bulamaz iseniz, üzüm veya dut pekmezi de kullanabilirsiniz.

    Ağız İltihapları

    Birincil uçuk: Süt çocuklarında çok yaygın bir virüs olan uçuk virüsüyle (Herpes virüs) ilk temasa birincil uçuk denir; çoğunlukla farkına varılmaz; bazen de ateş ve ağızda kabarcıklar yapan bir hastalık biçiminde belirir; özellikle yeni doğmuş bebeklerde



    Birincil uçuk: Süt çocuklarında çok yaygın bir virüs olan uçuk virüsüyle (Herpes virüs) ilk temasa birincil uçuk denir; çoğunlukla farkına varılmaz; bazen de ateş ve ağızda kabarcıklar yapan bir hastalık biçiminde belirir; özellikle yeni doğmuş bebeklerde sık görülür. Yanakların içi, dişetleri ve dil, saydam ve ufak keseciklerle kaplanır. Dişetlerinde şişme, kanama ve ağrı olduğundan beslenme de zorlaşır. Tek ihtilat, çocuğun hastalığı kendi kendine gözlerine bulaştırması olduğundan, alınabilecek tek önlem de ellerini bağlamaktır.

    Pazı’ nın Faydaları

    Son derece lifli bir sebzedir, A, C, K vitamini açısından zengindir. Ayrıca E vitamini, magnezyum, potasyum, demir ve manganez içerir. Görme organlarına iyi gelen zeaksantin ve lutein adlı karotenoitler içerir.
    Ülser, tümör, lösemi ve diğer kanserlerin te



    Son derece lifli bir sebzedir, A, C, K vitamini açısından zengindir. Ayrıca E vitamini, magnezyum, potasyum, demir ve manganez içerir. Görme organlarına iyi gelen zeaksantin ve lutein adlı karotenoitler içerir.
    Ülser, tümör, lösemi ve diğer kanserlerin tedavisinde kullanılır. Pazı suyu hemoroit ağrılarına, sindirime iyi gelir ve mide asidini dengeler. Kanser, Şeker hastalığı ve Kalp sağlığı için faydalıdır.

    GÜR VE UZUN KİRPİKLER İÇİN

    Kirpiklerinizi Uzatmanız İçin:
    1 bardak suyu kaynatın.1 çay kaşığı hint yağı ve 12 gr kakao yağı(1 yemek kaşığından biraz az) ekleyip karıştırın.Kabı sıcak su dolu bir başka kabın içine yerleştirip krem kıvamına gelene kadar ısıtın.Karışımı soğutup 15 gün



    Kirpiklerinizi Uzatmanız İçin:
    1 bardak suyu kaynatın.1 çay kaşığı hint yağı ve 12 gr kakao yağı(1 yemek kaşığından biraz az) ekleyip karıştırın.Kabı sıcak su dolu bir başka kabın içine yerleştirip krem kıvamına gelene kadar ısıtın.Karışımı soğutup 15 gün boyunca yatmadan önce gözlerinize kaçırmamaya dikkat ederek kirpiklerinize sürün.Sürme işlemini kirpik kökünden uca doğru uygulayın.
    Kirpiklerinizi Gürleştirmek İçin:
    Eşit ölçüde hint yağı ve badem yağını bir şişede karıştırıp 15 gün boyunca akşamları yatmadan önce gözlerinize kaçırmamaya dikkat ederek kirpiklerinize dipten uca doğru sürün.

    İkili,üçlü,dörtlü test-Zeka Testleri

    İkili,üçlü,dörtlü test-Zeka Testleri
    İkili Test

    Gebeliğin 11-14. haftalarında yapılır.İki aşamalı bir test olup önce ultrasonografiyle bebeğin ense kalınlığı ölçülür.Daha sonra anneden kan alınır ve kandaki b HCG ve PAPPA denilen proteinlere bakılır.Bu ü



    İkili,üçlü,dörtlü test-Zeka Testleri
    İkili Test


    Gebeliğin 11-14. haftalarında yapılır.İki aşamalı bir test olup önce ultrasonografiyle bebeğin ense kalınlığı ölçülür.Daha sonra anneden kan alınır ve kandaki b HCG ve PAPPA denilen proteinlere bakılır.Bu üç değer için özel yöntemlerle bir risk oranı çıkartılır ve bebekte bazı kromozomal yani genetik hastalıkların olabilme ihtimali bulunur.Bu test sadece oransal bir sonuç verir yani hastlalık olma riskini verir ve bebekte kesin olarak anormallik olduğunu göstermez.


    Üçlü Test


    Gebeliğin 16-18. haftalarında yapılır.Anneden kan alınır ve kandaki b HCG,E3,AFP denilen proteinlerin seviyesine bakılır.Yine özel yöntemlerle bu değerlerin sonucuna göre bir risk oranı hesaplanır ve bebekte hastalık olma ihtimali bulunur.Bu testte kesinlikle bebeğin hasta olup olmadığını göstermez.Sadece ne oranda hastalık olabileceğini gösteren bir oran verir.Örneğin sonuç 1/70 çıktıysa bu aynı test sonucunu alan 70 gebeden sadece birinin bebeğinde hastalık olabileceği anlamına gelmektedir.


    Dörtlü Test


    Mantık ve yapılış olarak üçlü teste çok benzemektedir.Tek farkı üçlü testte anneden kan alınarak bakılan üç proteine dimerik inhibin A denilen başka bir protein daha eklenmiştir.Yani anne kanında üç yerine dört protein bakılmaktadır.Böylece testin doğruluk oranı %81-85 ‘e çıkarılmıştır.Yine de unutulmamalıdır ki bu testler sadece oransal olarak hastalık riskini hesaplar.Asla kesin hastalık vardır yada yoktur diye bir sonuç vermez.





    Test sonuçları pozitif çıkan annelere ilk olarak önerilen amniosentez yapılması yani bebeğin içinde bulunduğu sudan bir miktar alınmasıdır.Bu her ne kadar kesin sonuç veren bir yöntem de olsa düşük,enfeksiyon,kanama gibi istenmeyen sonuçlara neden olabilmektedir.Dolayısıyla amniosentez kararı anne ve baba adaylarının tam olarak bilgilendirildiğinden emin olunduktan sonra alınmalıdır.Bu istenmeyen sonuçlar nadir olarak gerçekleşse dahi anne ve babanın kararını etkileyebilir.


    Bir ikinci hareket tarzı ise ayrıntılı ultrason uy ulanmasıdır.Testin sonucu pozitif çıktıktan sonra ayrıntılı ultrasonografik taramayla bebek incelenir ve söz konusu hastalıkları ait bazı belirtiler aranır.Eğer bu belirtiler bulunursa bu kez amniosentez uygulanmalıdır.Anne adayının amniosentez istemediği durumlarda yada test sonucundaki risk oranı çok yüksek değilse bu yöntem uygulanabilir,ancak ultrasonografiyle de bazı belirtiler atlanabilir,bu da unutulmamalıdır.Sonuç olarak hangi yönteme karar verilirse verilsin bu karar doktor,anne ve baba adayının ayrınılı görüşmesi sonrası alınmalıdır.


    Op.Dr.Cihangir EFE

    KIRMIZI MERCİMEK

    ENDER SARAÇ KIRMIZI MERCİMEĞİN FAYDALARINI AÇIKLADI:
    Kırmızı mercimek,hem çok besleyici hemde çok faydalı bir besinimizdir;
    -Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle mercimek, şeker hastaları için çok iyi bir besin kaynağıdır. Çünkü insülin ve kan şekerini dü



    ENDER SARAÇ KIRMIZI MERCİMEĞİN FAYDALARINI AÇIKLADI:
    Kırmızı mercimek,hem çok besleyici hemde çok faydalı bir besinimizdir;
    -Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle mercimek, şeker hastaları için çok iyi bir besin kaynağıdır. Çünkü insülin ve kan şekerini düşürür.
    -Yüksek lif içermesi nedeniyle pekliğe iyi gelir ve kalın bağırsakların çalışmasını düzene sokar…
    -Hemoroid ve diğer kalın bağırsak sorunlarında iyileştirici etkiler yapar.
    -Mercimek, içerdiği yüksek orandaki demir ve folik asit nedeniyle kansızlığı önler.
    -Zengin potasyum içermesi nedeniyle yüksek tansiyonu düşürücü etkiler yapar.
    -Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürür; Böylece kalp krizi geçirme rizikosunu azaltır; kalp dostu bir besin olduğunu kanıtlar.
    - Mercimek içerdiği maddelerle bedenin kansere yakalanma riskini azaltır.
    ENDER SARAÇ’DAN MERCİMEK KÖFTESİNİN TARİFİ
    MALZEMELER
    1Su bardağı kırmızı mercimek
    1,5 su bardağı ince bulgur
    15-20 sap ayıklanmış maydanoz
    10-15 sap yeşil soğan
    2 kaşık salça
    bir miktar sıvı yağ
    kimyon,tuz ,karabiber,pulbiber
    Yapılışı:kırmızı mercimeği yıkayıp 3 su bardağı suda suyunu çekene kadar pişiriyoruz.Daha sonra içine ince bulguru koyup karıştırıp kapağını kapatıyoruz ve biraz bekletiyoruz.Diğer tarafta yeşil soğanı,ve maydanozu ince ince doğruyoruz.mercimek ve bulgur ılıyınca içine kimyon karabiber,tuz,pul biber ve tavada yağla pişirdiğimiz salcayıda koyarak karıştırıyoruz,iyice karışınca içine maydanoz ve yeşil soğanıda koyup köfte şeklini verip servis yapıyoruz…
    kaynak:netten

    Plasentanın Erken Ayrılması

    Abrubtio placenta hamileliğin, nadir görülen ancak hem anne
    hem de bebek hayatını tehlikeye atabilen çok ciddi bir
    komplikasyonudur. Tanım olarak plasentanın doğumdan önce
    rahim duvarından ayrılmasıdır. Gebeliğin son dönemlerinde
    görül







    Abrubtio placenta hamileliğin, nadir görülen ancak hem anne
    hem de bebek hayatını tehlikeye atabilen çok ciddi bir
    komplikasyonudur. Tanım olarak plasentanın doğumdan önce
    rahim duvarından ayrılmasıdır. Gebeliğin son dönemlerinde
    görülen bebek ölümlerinin en önemli ve en sık görülen gelen
    nedenidir. Dekolman olarak da tanımlanan abrubtio placentaya
    bağlı anne ölümleri modern takip yaklaşımları sayesinde
    günümüzde %1′in de altına düşmüştür.

    Plasenta gerek yapı
    gerekse işlev açısından kendine özgü ve başka örneği olmayan
    bir organdır. Bebeğin rahim içindeki yaşamını sürdürebilmesi
    plasentanın sağlıklı işlev görmesine bağlıdır.


    Plasenta normalde bebeğin doğumunu takiben görevini


    tamamlayarak yerleşmiş olduğu yerden ayrılır ve vücut dışına
    atılır. Bu doğumun üçüncü evresi olarak adlandırılır.
    Plasentanın atılmasını takiben rahim kasları kasılarak açık
    olan kan damarlarının kapanmasını ve kanamanın durmasını
    sağlarlar. Hamileliğin 20. haftasından sonra normal
    yerleşmiş olan bir plasentanın bebeğin doğmasından önce
    yapışık olduğu yerden kısmen ya da tamamen ayrılması ise
    dekolman olarak adlandırılır.

    NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR


    Plasental dekolman tüm gebeliklerin yaklaşık %1′inde görülen
    bir durumdur.


    ABRUPTİO PLACENTANIN SINIFLAMASI


    Dekolman ile birlikte görülen komplikasyonların şiddeti
    ayrılmanın ve kanamanın miktarı ile direk ilişkilidir.
    Dekolmanın şiddetini ve türünü tanımlamak için değişik
    sınıflamalar kullanılmaktadır:


    Evreye göre sınıflama


    Evre 0 Hastada herhangi bir bulgu yoktur.Tanı doğumu takiben
    plasenta ayrıldıktan sonra arkasında kan pıhtısı görülmesi
    ile konur


    Evre 1 Hastada rahimde hassasiyetle birlikte kanama vardır
    ancak ne annenin ne de bebeğin tehlikede olduğuna dair bir
    belirti yoktur.


    Evre 2 Rahimde hassasiyet ve sürekli kasılma (tetani)
    vardır. Eşlik eden kanama olabilir ya da olmayabilir. Annede
    şok tablosu yoktur ama bebek sıkıntıdadır.


    Evre 3 Uterusta şiddetli ve hiç gevşemeyen kasılmalar
    vardır. Kanamanın miktarı 1 litreden fazladır ve anne adayı
    genellikle şok durumundadır. Bebek büyük olasılıkla
    kaybedilmiştir.


    Kanamaya göre sınıflama


    Aşikar kanama Belirgin şekilde vajinal kanama vardır.
    Hastadaki bulguların şiddeti kanamanın miktarına bağlıdır.
    Rahimde tetani ve hassasiyet olabilir ya da olmayabilir.


    Gizli kanama Belirgin bir vajinal kanama yoktur. Plasentanın
    ayrılması nedeni ile oluşan kanama plasentanın arkasına
    hapsolduğu için vajinadan dışarıya akamaz. Belirgin yakınma
    ve bulgu rahimde tetani ve hassasiyettir. Bebek ya
    kaybedilmiştir ya da monitörde ciddi sıkıntı içinde olduğu
    görülür.


    Karışık Hem hassasiyet ve tetani hem de belirgin kanama
    vardır.

    Durumun şiddetine göre olan sınıflama


    Hafif Plasentanın 1/6’sından daha az bir kısmı ayrılmıştır.
    Kanama ya yoktur ya da 200 mililitrenin altınadır. Hafif bir
    uterus hassasiyeti olabilir ancak bebeğin sıkıntıda olduğuna
    dair bir belirti yoktur.


    Orta Plasentanın 1/6 sı ile 2/3′ünde ayrılma vardır. Koyu
    renkli kanama vardır ancak miktarı 1 litrenin altındadır.
    Uterusta hassasiyet ve tetani vardır. Bebekte plasental
    yetmezliğe bağlı sıkıntı belirtileri bulunur.


    Şiddetli Plasentanın 2/3′ünden daha fazlası ayrılmıştır. ve
    sürekli bir uterin hassasiyet ile şiddetli ve hiç gevşemeyen
    kasılmalar vardır. Kanama olabilir y ada olmayabilir. Eğer
    doğum gerçekleşmezse bebeğin ölmesi kaçınılmazdır. Damar içi
    pıhtılaşma problemi ortaya çıkarsa (DIC) anne adayının da
    hayatı tehlikeye girer.


    Hangi sınıflama olursa olsun kanama gizli olabilir.


    Plasenta kenarlardan değil de ortadan ayrıldığında kan arka
    kısımda hapsolabilir ve dışarıya akmayacağı fark edilelemez.
    Buna plasenta arkasına kanama anlamına gelen retroplasental
    kanama ya da hematom adı verilir. Yaklaşık %20 olguda kanama
    gizli kalır.


    NEDEN OLUR?


    Abrubtio placentaya yol açan mekanizma bilinmemekle birlikte
    plasentanın kendisini besleyen kan damarlarında yaşanan
    problemlerin bu duruma neden olduğu düşünülmektedir.
    Plasentanın kan desteği azalınca yerleştiği endometrium
    dokusunda ölüm ve nekroz olur. Daha sonra kan küçük kan
    damarları çatlar ve kanama başlar. Rahim dolu olduğu için
    kanamayı kesmek üzere kasılamaz. Kanama daha da artar ve
    plasenta arkasında oluşan basınç ayrılmayı daha da arttırır.
    Ayrılma plasentanın kenarında olduğunda kan süzülerek
    vajinadan dışarı akar.Ortada olan ayrılmalarda ise kan
    plasenta ve rahim arasında sıkışır. Yüksek basınç altıdaki
    kan amniyon zarını geçerek amniyon sıvısına karışabilir.
    Benzer şekilde rahim kas tabakası içinde de ilerleyebilir.


    Gebeliğe ait endometrium dokusu yüksek oranda pıhtılaşma


    faktörleri içerdiğinden kan hemen pıhtılaşır ancak daha
    sonra ortama gelen bazı maddelerin etksi ile pıhtı çözülür.
    Bu durum devam ettiğinde birçeşit damar içi pıhtılaşma
    bozukluğu olan DIC tablosu ortaya çıkar ve anne
    kaybedilebilir.


    RİSK FAKTÖRLERİ


    Abruptio placentanın nedeni bilinmemektedir.Bununla birlikte
    bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Dekolmana yol
    açabileceği bilinen en önemli durum yüksek tansiyondur.
    Gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklempsi varlığı
    dekolman açısından önemli bir risk faktörüdür. Şiddetli
    preeklempsi olgularının yaklaşık yarısında değişik
    derecelerde dekolman görülür.


    Diğer risk faktörleri arasında:


    34 haftadan önce zarların açılması (özellikle amniyon
    sıvısının az olması durumunda),
    anne yaşının 35′in üzerinde olması,
    uterin anomaliler,
    myomlar,
    dolaşım sistemini etkileyebilen şeker hastalığı gibi
    sistemik hastalıklar,
    hamileliğin ileri dönemlerinde direkt karına olan travmalar
    Sigara
    Alkol
    Uyuşturucu madde (kokain)
    Çoğul gebelikler
    Amniyon sıvısının fazla olması
    Kordonun kısa olması
    Özellikle basit gibi görünen travmalar dekolmana neden
    olabilir ve dekolmanın evresi 24 saat içinde 1′den üçe
    uzanabilir.


    Sigara damarlarda ani daralmaya neden olarak plasentanın


    beslenmesini bozabilir ve dekolmana yol açabilir. Benzer
    şekilde haftada 14 ya da daha fazla bardak alkol alınması da
    dekolmana olan eğilimi arttırır.


    Çoğul gebeliklerde ilk bebek doğup rahimde ani bir


    boşalma olduğunda dekolmanın gerçekleşmesi ikinci bebeği
    riske atar.





    Dekolmanın kimde ve ne zaman, hangi şiddette ortaya


    çıkacağı önceden kestirilemez. Bunu anlayabilecek hiçbir
    test yoktur.


    TEKRARLAMA RİSKİ


    Daha önceki gebeliklerinde abruptio placenta olan hastalarda
    takip eden gebeliklerde durumun tekrar etme olasılığı %10-17
    arasındadır. Daha önceki 2 hamileliğinde dekolman olan
    hastalarda ise %20 olasılıkla durum tekrarlamaktadır.


    ANNEDEKİ ETKİLERİ


    Modern takip yaklaşımları sayesinde dekolmana bağlı anne
    ölüm oranı %1′den daha aşağılara indirilmiştir. Dekolman
    doğum eylemi başlamadan da görülebileceği gibi düzenli rahim
    kasılmaları başladıktan sonra da ortaya çıkabilir.


    Dekolmanın annedeki en önemli komplikasyonu kanamadır.


    Kanamaya bağlı şok nedeni ile ölüm meydana gelebilir. Kan
    transfüzyonu uygulamalarının eskiye göre daha kolay
    yapılabilmesi ve kan verilmesine bağlı komplikasyonların
    azalması sayesinde bu nedene bağlı ölüm oranlarında azalma
    sağlanmıştır. İhmal edilmiş olgularda kanın pıhtılaşma
    sistemi bozulup DIC tablosu ortaya çıktığında durum daha da
    ciddileşir. DIC varlığında yoğun kan ve kan ürünleri nakli
    gerekir. Kanama kontrol edilemez ise anne ve bebeğin
    kaybedilmesi kaçınılmazdır. Kanamanın şiddetine bağlı olarak
    hastada akut böbrek yetmezliği görülebilir. Böbrekler
    damarlarda dolaşan kan miktarındaki azalmaya aşırı hassas
    organlardır. Saatlik idrar çıkışının 30 mililitrenin altında
    olması böbrek hasarının bir göstergesidir.


    Gizli kanama varlığında rahim kas dokusu aşırı gerilerek


    yırtılabilir. Bu hem annenin hem de bebeğin hayatını
    tehlikeye atabilecek bir komplikasyondur.


    Kanamaya bağlı olarak annede doğum sonrası anemi


    görülebilir. Dekolmanı takiben doğum sonrası kan kaybı da
    normalden fazla olmaktadır. Couvelarie adı verilen tabloda
    uterus kas dokusunun içi dahi kanla doludur ve bu nedenle
    doğum sonrasıda yeteri kadar kasılamaz. Bu da kanama
    miktarının artmasına neden olur.


    Bu hastalarda doğum sonrası enfeksiyon riski de daha


    yüksektir.


    BEBEKTEKİ ETKİLERİ


    Dekolmanın bebek üzerindeki etkileri plasentanın ayrılması,
    bebeğe gelen kan ve oksijen miktarının azalması, annede
    kanama nedeni ile kan hacminin azalması ve rahimin kasılma
    yeteneğininin azalmasına bağlıdır. Bu etkiler bebek ile anne
    arasındaki oksijen ve besin maddelerinin alışverişini bozar.
    Şiddetki kanama varlığında vücut kan akımını beyin ve kalp
    gibi hayati organlara yönlendirir. Rahim kadının hayatının
    devamı için gerekli bir organ olmadığından ulaşan kan
    miktarı azalır ve fetus tehlikeye girer.


    Fetus açısından riskler oksijensiz kalması nedeni ile


    sıkıntıya girmesi ve kanama dursa bile rahim ile temas eden
    plasenta yüzey alanındaki azalma bebeğin gereksinimlerini
    karşılamaya yetmemesidir. En ileri aşamada ve müdahalede geç
    kalındığında bebek kaybedilebilir. Doğum sonrası bebekte
    sinir sistemini ilgilendiren bozukluklar ortaya çıkabilir.
    Bebeklerin bir kısmı erken doğuma bağlı prematürite nedeni
    ile kaybedilirler.


    BELİRTİLERİ


    Daha önce de belirtildiği gibi abruptio placentanın temel
    bulgusu ağrıdır. Klasik olarak bıçak saplanır tarzda çok
    keskin ve sürekli ağrı olur. Ağrı ile beraber kanama
    görülebilir. Ağrı hastaların yalnızca %50’sinde ortaya
    çıkar.


    TANI


    Kanama olsun ya da olmasın gebeliğin son dönemlerinde ortaya
    çıkan ani ve şiddetli ağrı varlığında abruptio plasenta ilk
    önce akla gelmelidir.


    Belirtilerin varlığında tanı muayene ile konur. Ultrason


    her zaman tanıya yardımcı değildir ve hastaların sadece
    %25′inde tanı koydurur. Muayenede rahimin sürekli tahta gibi
    sert olması ve hiç gevşememesi tipiktir.Bu sert rahim
    dokunmaya karşı oldukça hassas ve ağrılıdır.


    TEDAVİ


    Dekolman varlığınıda yaklaşım ve tedavi olayın ve kanamanın
    şiddetine bağlıdır. Tek ve en etkli tedavi bebeğin
    doğurtulmasıdır. Kanamanın ve ayrılmanın az olduğu
    durumlarda eğer anne ve bebekte hayati tehlike işaretleri
    yoksa ve gebelik haftası küçükse beklenebilir.


    Ortaya çıkan şok, DIC gibi durumlar uygun şekilde tedavi


    edilir.


    Ani başlayan şiddetli kanama varlığında acil sezaryen


    gerekli olabilir. Bebeğin ölü olması ve kanamanın azalması
    durumunda ise vajinal doğum denenmelidir.


    Dekolman varlığında öncelikle anne adayının genel durumu


    değerlendirilir, nabız ve tansiyonuna bakılrak kanamanın
    miktarı tahmin edilmeye çalışılır. Daha sonra geniş ve
    birden fazla sayıda damar yolu açılarak sıvı desteğine
    başlanır.Bu sırada kan bankası ile temas kurularak uygun
    sayıda kan hazırlanması gereklidir. İdrar sondası takılarak
    saatlik idrar çıkışı kontrol edilir.


    KAYNAKLAR


    Abu-Heija A, al-Chalabi H, el-Iloubani N: Abruptio
    placentae: risk factors and perinatal outcome. J Obstet
    Gynaecol Res 1998 Apr; 24(2): 141-4


    American College of Obstetricians and Gynecologists: Preterm
    Labor. Technical bulletin no. 206. Washington, DC: ACOG;
    June 1995.


    Ananth CV, Smulian JC, Vintzileos AM: Incidence of placental
    abruption in relation to cigarette smoking and hypertensive
    disorders during pregnancy: a meta-analysis of observational
    studies. Obstet Gynecol 1999 Apr; 93(4): 622-8


    Foley MR, Strong TH Jr, Foley MR, eds: Placental Abruption.
    In: Obstetric Intensive Care: A practical manual. 1st ed.
    Philadelphia, Pa: WB Saunders; 1997: 35-9.


    Gabbe SG, Niebyl JR, Simpson JL, eds: Abruptio Placenta. In:
    Obstetrics - Normal and Problem Pregnancies. 3rd ed. New
    York, NY: Churchill Livingstone; 1996: 505-10.


    Kramer MS, Usher RH, Pollack R: Etiologic determinants of
    abruptio placentae. Obstet Gynecol 1997 Feb; 89(2): 221-6


    Misra DP, Ananth CV: Risk factor profiles of placental
    abruption in first and second pregnancies: heterogeneous
    etiologies. J Clin Epidemiol 1999 May; 52(5): 453-61


    Rasmussen S, Irgens LM, Bergsjo P: The occurrence of
    placental abruption in Norway 1967-1991. Acta Obstet Gynecol
    Scand 1996 Mar; 75(3): 222-8[Medline].


    Raymond EG, Mills JL: Placental abruption. Maternal risk
    factors and associated fetal conditions. Acta Obstet Gynecol
    Scand 1993 Nov; 72(8): 633-9[Medline].


    Cunningham and MacDonald, et al. 1997. William’s Obstetrics
    20th edition. Stamford, Connecticut: Appleton & Lange.


    Gilbert E and Harmon J. 1993. High Risk Pregnancy and
    Delivery. Toronto: C.V. Mosby


    Queenan J: editor. 3rd edition. Management of High-Risk
    Pregnancy. (1994). Boston: Blackwell.


    IHLAMURLA CİLT BAKIMI

    Ihlamur, kış messiminin vaz geçilmez, şifa kaynaklarından birisi. Peki ıhlamuru, harika, pürüsüz ve kırışıksız bir cilt için de kullanabileceğinizi biliyor muydunuz ? Malzemelelerimizi saydıktan sonra, tarifimize geçelim.

    GEREKLİ MALZEMELER :
    * İri bir t



    Ihlamur, kış messiminin vaz geçilmez, şifa kaynaklarından birisi. Peki ıhlamuru, harika, pürüsüz ve kırışıksız bir cilt için de kullanabileceğinizi biliyor muydunuz ? Malzemelelerimizi saydıktan sonra, tarifimize geçelim.

    GEREKLİ MALZEMELER :
    * İri bir tutam ıhlamur,
    * Su
    * 2 Kahve kaşığı nemlendirici krem
    HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bir cezvede ıhlamuru çay gibi demleyip, soğumaya bırakın. elde ettiğiniz demlemeden 1 çorba kaşığı ıhlamur ve nemlendirici kremi karıştırın. Cildinize maske şeklinde sürüp, 10 dak bekledikten sonra cildinizi temizleyin. Haftada 2 kez uygulayabileceğiniz bu maske, cildinizi pürüzsüz ve kırışıksız bir görünüme kavuşturacaktır.





    Sedimentasyon Tetkiği Nedir?

    Sedimantasyon tahlili ile eritrositlerin( alyuvarların) çökme hızları ölçülür. ESR ismi de verilen bu test birçok hastalıkta tanıya yardımcı bir inceleme olarak kullanılır.
    Sedimentasyon tahlilinin normal sınırların dışına çıkması bir hastalık durumunu gö



    Sedimantasyon tahlili ile eritrositlerin( alyuvarların) çökme hızları ölçülür. ESR ismi de verilen bu test birçok hastalıkta tanıya yardımcı bir inceleme olarak kullanılır.
    Sedimentasyon tahlilinin normal sınırların dışına çıkması bir hastalık durumunu gösterir ama hastalığın türü ve yapısı hakkında bilgi vermez. Herhangi bir şikayet ile doktora başvuran kişide sedimantasyon testi ile alyuvarların çökme hızının ölçülmesi, tanıya giderken atılacak adımların yönünü belirler.
    Sedimantasyon testinin normal değerleri kadınlarda ve erkeklerde farklılık gösterir. Normal sdeğerler; kadınlar için 8, erkekler için 5′dir. Üst sınırı ise; kadınlar için 20, erkekler için 15′dir.Sedimentasyon tahlili yaşlılarda herhangi bir sebep olmaksızın hafifçe yükselebilir. Gebelerde ise gebeliğin dördüncü ayından itibaren yükselmeye başlar ve doğumdan sonraki 3-8 hafta yüksek kalır.Birçok hasta sedimentasyon testi yüksek çıkınca hemen paniğe kapılmakta ve ciddi bir hastalığa yakalanmış olmasından şüphe duymaktadır.Oysa sedimentasyon testinin yüksekliği asla tek başına bir hastalık tanısı koydurmaz.

    Hazımsızlık için bitkisel çözümler

    Öğünlerde aşırı yemekle mideyi çok fazla doldurma sonucu mide hareket edemez ve hazmı zorlaşır.

    Hazımsızlık sonucu midede uzun süre kalan yemek, kusma, ishal veya kabızlık ile mide ve bağırsakta aşırı gaza sebep olur.

    Papaya meyvesi veya papaya özü hapl



    Öğünlerde aşırı yemekle mideyi çok fazla doldurma sonucu mide hareket edemez ve hazmı zorlaşır.


    Hazımsızlık sonucu midede uzun süre kalan yemek, kusma, ishal veya kabızlık ile mide ve bağırsakta aşırı gaza sebep olur.


    Papaya meyvesi veya papaya özü hapları içerdiği sindirime yardımcı enzimlerle olumlu etki gösterir.


    Anason, kişniş, papatya, havlıcan ve özellikle rezene hazımsızlık ve gaz sancıları için çok faydalıdır.


    Hazımsızlık için bitkisel formüller:





    1-Bir bardak sıcak suya yarım limon suyu sıkılarak 1 çay kaşığı bal ilave edilip yemek üzerine yudum yudum içilmelidir.


    2-Anason,civanperçemi, lavanta, melisa, papatya ve pelin otu çayları içilmelidir.


    Bir çay bardağı kaynar suya yukarıda ismi geçen bitkilerin birinden 1 çay kaşığı konularak 10 dakika demlendirilerek süzülür.Yemeğin üzerine içilir.


    3-Bir su bardağına 1 adet limonun suyu sıkılır.Üzerine 1 kahve kaşığı karbonat atılarak hemen karıştırılır.Köpüren karışım içilir.


    4- 1o gram adaçayı, 40 gram kişniş, 20 gram pelin otu,20 gram meyan kökü karıştırılır. 1 bardak kaynar suya bu karışımdan 5-10 gram konulur.10 dakika bekletilerek günde 1 bardak içilir.

    Yara Bakimi

    Yara Bakımı

    Yara bakımının amacı; travmaya uğrayan bölgede daha fazla doku yıkımını ve enfeksiyon gelişmini önlemek, iyileşmeyi hızlan­dırmak, yaralanmış bölgenin fonkiyonlarını arttırmak, deri bütün­lüğünü ve diğer organ ya da sistemlerd



    Yara Bakımı

    Yara bakımının amacı; travmaya uğrayan bölgede daha fazla doku yıkımını ve enfeksiyon gelişmini önlemek, iyileşmeyi hızlan­dırmak, yaralanmış bölgenin fonkiyonlarını arttırmak, deri bütün­lüğünü ve diğer organ ya da sistemlerde oluşabilecek komplikas-yonları önlemektir. Bu amaçlara ulaşmada sürdürülecek bakım ya­ra iyileşme dönemlerine göre ele alınmıştır.


    İnflamatuar Dönemde Bakım


    Kanama Kontrolü: Travmalardan sonra oluşan özellikle açık yaralarda en önemli ve öncelikli işlevlerden biri kanamanın kontrol altına alınmasıdır. Kanama şiddetli ve uzun süreliyse hipovolemik şok gelişir. Aynca kontrol edilemeyen kanamalarda yarada ölü alanlar oluşur. Buda çok sayıda hücre ölümüne sebep olacağı gibi bu alanlarda mikroorganizmaların çoğalmalarını da kolaylaştırır.
    Bu nedenle yara çevresinde belirgin kanama, şişlik ve renk de­ğişimi gibi belirtiler ile yaşam bulgulan dikkatle izlenmelidir. Kana­ma devam ediyorsa eksternal kanamayı durdurma yöntemleri ile kanama durdurulmaya çalışılırken, soğuk uygulama ve kanayan bölgenin kalp seviyesinin üzerinde tutulması bu amaçla uygulana­bilecek diğer acil yaklaşımlardır.





    Hipovolemi Kontrolü: Kan hacmindeki azalmaya karşı oluşan nö-roendokrin yanıtta ki katekolominlerin vazokonstriktör etkisi nedeniy­le yara bölgesinin oksijenlenmesi azalacağından yara iyileşmesi gecike­bilir. Bu nedenle hasta volüm eksikliği açısından dikkatle izlenmelidir.Oksijen Basıncının İstendik Düzeyde Tutulması: Doku zedelen­mesi olan hastada yara kenarında oksijen basıncı sıfıra yakındır. Olgun fibroblastlar düşük oksijen basıncında da fonksiyonlarını sürdürürlerse de aktif olarak bölünen fıbroblastlann kollajen oluştu­rabilmeleri için 15 mmHg’dan daha fazla oksijen basıncına gereksi­nimleri vardır. Bu nedenle kan ve dokudaki oksijen basıncı istendik düzeyde tutulmalıdır.

    Kivili cilt bakımı

    Bilmem kivi sever misiniz? Bu tropikal meyve birkaç yıl öncesine kadar sadece bazı manavlarda satılıyordu. Artık pazarlarda, marketlerde rahatça bulunuyor.

    Kivi çok özel bir meyve. Tüm meyvelerde olduğu gibi onun da içinde asitler ve birçoğundan fazla C



    Bilmem kivi sever misiniz? Bu tropikal meyve birkaç yıl öncesine kadar sadece bazı manavlarda satılıyordu. Artık pazarlarda, marketlerde rahatça bulunuyor.


    Kivi çok özel bir meyve. Tüm meyvelerde olduğu gibi onun da içinde asitler ve birçoğundan fazla C vitamini var. Kivinin bir başka özelliği de sindiriminin çok kolay olması. Genelde yemekten hemen sonra meyve, mideyi şişirir ve yediklerimizin yağa dönüşmesini kolaylaştırır. Bu konuda istisna olan iki meyve vardır, biri çilek diğeri de bugün konumuz olan kivi. Asitler cildinizi yeniler: Meyve asitleri cildimizin yüzeyindeki ölü deri tabakasını hafifçe soyarlar. Yani “peeling” yaparlar. Böylece cildin rengi canlanır, yumuşar ve hafif lekeler, siyah noktalar azalır. Ölü deri atıldığı için cilt yenilenir, kolajen sentezi canlanır, içten dışa doğru dolgunluğu ve esnekliği artar. Meyve asitlerinde mikrop üremesi zordur. Tümünün anti bakteriyel özelliği vardır. Bu nedenle sivilcelere de çok iyi gelirler.


    Vitaminler besler


    C vitamini bakımından en zengin meyvelerden biri kividir. C Vitamini ise kolajenin en iyi besinlerinden biridir. Ayrıca kivi, bir miktar B vitamini ve zengin minerallerle doludur. Örneğin kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi. Tümü de cildimize yararlıdır.


    Kivi maskeleri


    Sizin için hazırlanması en basit olan maskelerden birkaç örnek vereceğim. Esasında harika kivi kremleri de yapılabilir ama onlar biraz daha fazla malzeme ve özen isterler. Aşağıdaki yöntemleri ise kolayca uygulayabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin, ardından yüzünüzü ılık ve soğuk suyla dönüşümlü olarak çalkalayıp, yumuşak bir havluyla ovalamadan kurulayın. Sonra nemlendiricinizi sürün.


    Dilimlenmiş kivi halkaları


    Fazla olgunlaşmamış bir kivinin kabuklarını bir zar gibi soyun, sonra keskin bir bıçakla, mümkün olduğu kadar ince dilimlere ayırın. Ardından rahatça uzanıp, hatta bir de müzik eşliğinde bu halkaları yüzünüze yerleştirin. Cilt tipinize bağlı olarak 5-15 dakika kadar bu şekilde dinlenin.


    Kivi suyu ile kompres





    Kiviyi önce presle veya blender ile sıvı hale getirin. Sonra steril bir sargı bezini hazırladığınız kivi suyuna batırarak, yüzünüze kompres yapın. Bu işlemi 10 dakika kadar sürdürebilirsiniz.


    Kivi suyu + kil


    Kivi suyuna bir miktar kil ilave edip, temiz ve küçük bir tahta kaşıkla krem kıvamına getirin. Bu karışımı maske şeklinde yüzünüze sürün. Sırt üstü uzanıp veya koltuğa yaslanıp 10 dakika dinlenin. Bu maske özellikle yağlı ve sivilceli ciltler için çok yararlıdır.


    Her cilt özeldir


    Herkesin cildinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin vitamin ve mineralleri emebilme kapasitesi aynı değildir. Kalın ve yağlı ciltlerde emilim daha zordur ve ölü tabakalar daha fazladır. Bu nedenle daha güçlü ürünlere ihtiyaç duyarlar. Kişinin yaşı da önemlidir. Zamanla cildin emme gücü azalır. Dolayısıyla ya daha güçlü ürünler seçmek ya da kullanma sıklığını artırmak gerekir.


    Kalın ve yağlı cilt


    Cildiniz kalın ve yağlı ise, kivi maskeleri sizin için idealdir. Cildinizdeki gözenekleri sıkıştırır ve yağlanmayı dengeler. Mümkünse olgunlaşmamış kivi kullanmaya çalışın. Haftada iki kere 15 dakikalık maske uygulayabilirsiniz. Eğer sivilceleriniz varsa, killi maskeyi tercih edin.


    Yağlı ve ince ciltler
    Bu tip ciltler kadınlara özgüdür. Erkeklerin cildi genelde daha yağlı ve kalındır. Ne yazık ki ince ciltler kolayca sarkabilir. Kivi maskesi bu tip cilt için çok uygundur. Bol miktarda C vitamini sayesinde kolajen sentezi artar ve cilt gerilir. Haftada 2 kez 5′er dakikalık maskeler sizin için yeterlidir.


    İnce ve kuru cilt


    En hassas cilt tipidir. Şevkat ve bakıma ihtiyacı çoktur. Kivinin özellikle kabuk kısmındaki C vitamini bu tip ciltlerin yenilenmesine yardımcı olur. Haftada iki kez uygulayabilirsiniz. Cildin tahriş olmaması için maskeyi 5 dakikadan fazla tutmayın.


    Normal cilt


    Kivi maskesi bu tip ciltleri daha da berraklaştırır ve rengini açar. Maske için önereceğim sıklık ve süre, haftada 2 kez, 10 dakikadır.

    Her çift tüp bebek yönteminden yararlanabilir mi?

    Hayır. Öncelikle kadının tüplerinin açık olması, yumurtlama bozukluğunun olmaması gerekiyor. Ayrıca ciddi sperm problemleri olan erkeklere yapılamıyor. Çiftin evlilik süresinin de uzun olmaması lazım. Örneğin; 5 yıllık evli bir çiftin her ay gebelik şansı




    Hayır. Öncelikle kadının tüplerinin açık olması, yumurtlama bozukluğunun olmaması gerekiyor. Ayrıca ciddi sperm problemleri olan erkeklere yapılamıyor. Çiftin evlilik süresinin de uzun olmaması lazım. Örneğin; 5 yıllık evli bir çiftin her ay gebelik şansı % 3 civarındadır. Bu kadar uzun evli bir çift bize geldiğinde zaten yumurtalık uyarılması yöntemini çoktan denemiş ve defalarca ilaç kullanmış oluyor. Hasta geldiğinde “ Ben en az 6 kere uyarılma tedavisi yaptırdım.” derse tekrar bu tedavi de ısrar etmek doğru değil. Bu durumda vakit kaybetmemek için çifti tüp bebeğe yâda mikroenjeksiyona yönlendirmek gerekir.

    Saçlara Yaz Bakımı

    Tatile çıkma planları yapıyorsanız saçınıza boya, perma, balyaj gibi kimyasal işlemler yaptırmayın. Zira bunlar güneşin zararlı etkilerini arttırıyor ve saçın kurumasını hızlandırıyor.

    Tatil öncesi saç uçlarındaki kırıkları kestirin. Böylece saçınız daha



    Tatile çıkma planları yapıyorsanız saçınıza boya, perma, balyaj gibi kimyasal işlemler yaptırmayın. Zira bunlar güneşin zararlı etkilerini arttırıyor ve saçın kurumasını hızlandırıyor.


    Tatil öncesi saç uçlarındaki kırıkları kestirin. Böylece saçınız daha sağlıklı ve güçlü bir şekilde güneş ve deniz karşısına çıkacaktır.


    Denizden yada havuzdan çıktıktan sonra saçınızı suyla iyice durulayın. Aksi takdirde saçlarınızda kalan tuz ve klar saçınızı kurutur ve yıpratır. Saçınızda perma veya boya varsa yıpranmasını önlemek için boyalı ve permalı saçlara özel bakım şampuanı ve yıkama maskesi kullanın.


    Boyalı saçınızın rengini korumak için deniz yada havuza girerken saçınızı bir boneyle kapatın.


    Boya veya permasız, doğal saçlara sahipseniz, kuru ve yıpranmış saçlara özel şampuan kullanın. İki günde bir besleyici maskede kullanabilirsiniz.





    Baçıhısı güneş, tuz, klor ve kumdan korumak için UV filtreli koruyucu bir ürün kullanın. Bunun illaki saç ürünü olması şart değil, vücudunuz için kullandığınız güneşten koruyucu kremi saçınızada uygulayabilirsiniz.


    Yaz boyunca saçınızda fön makinesini kullanmayın. Saçı güneş altında havalandırarak kurutmak her zaman daha sağlıklıdır.


    Bir kürle saçınıza sağlık kazandırmak istiyorsanız haftada iki ya da üç kez şampuan öncesi besleyici ürün kullanın. Şampuan sonrasında bakım müskesi ve serum uygulayın.


    Güneş altındayken 15 faktör içerikli aloa vera, pentenol, vitamin E ve C içeren saç koruyucu spreylerden kullanın.


    Evde bir miktar badem yağının içine E vitaminini ve bepatene ampuller katarak saç maskesi yapabilir ve saçlarınıza uygulayabilirsiniz.

    Endometrial hiperplazi nasıl tedavi edilir ?

    Tedavi usulleri hastanın yaşma, mikroskopik incelemede tespit edilmiş olan hiperplazi tipine, yumurtalıklarda marazı teşekküllerin bulunup bulunmadığına bağlıdır. Genç kadınlarda basit hiperplazi kürtaj ve normal âdetlere dönülmesini teşvik için nestrojen





    Tedavi usulleri hastanın yaşma, mikroskopik incelemede tespit edilmiş olan hiperplazi tipine, yumurtalıklarda marazı teşekküllerin bulunup bulunmadığına bağlıdır. Genç kadınlarda basit hiperplazi kürtaj ve normal âdetlere dönülmesini teşvik için nestrojen’ ve progesteron (yumurtalık hormonları) tedavisi yapılmaktadır. Buna, dönem (siklus) tedavisi denir.
    Adet kesildikten sonra, hiperplazinin tipi gözönünde bulundurularak, tedavi, basit bir kurtaj ile histerektomi arasında değişebilir. Eğer hiperplazi tekerrür ederse veya bazı tip hücrelerde büyük çap­ta çoğalma görülmekteyse ve hasta çocuk doğurma yaşını geçmişse, histerektomi en iyi tedavi usulü olacaktır. Fazla büyümüş bir yumurtalık hali tespit edilmişse, histerektominin yumurtalıkta bulunan bir tümörle ilişkili olması kuşkusu uyanmalıdır. Bu gibi hallerde karın bölgesi ameliyatı yoluyle yumurtalıklar ve rahim alınmalıdır.





    İsitma Tesisati Ev Bakimi

    Isıtma Tesisatı, Ev Bakımı

    İnsanların kendilerini ve varlıklarını dış etkenlerden koruyabil­melerinden biri de ısıtma tesisatlarıdır. Oturduğumuz evler ve çalıştığımız işyerleri, çeşitli ısıtma araçları ile ısıtılır. Isıtma tesisatların iki kısım



    Isıtma Tesisatı, Ev Bakımı


    İnsanların kendilerini ve varlıklarını dış etkenlerden koruyabil­melerinden biri de ısıtma tesisatlarıdır. Oturduğumuz evler ve çalıştığımız işyerleri, çeşitli ısıtma araçları ile ısıtılır. Isıtma tesisatların iki kısımda inceleyebiliriz.


    1.Küçük binalar soba ile ısıtılır. Odun, kömür sobası gibi soba çeşitleri vardır. Bu sobalar yakıldığından çıkan duman ve gazların dışarıya atılması için bacalar kullanılır. Bacaların sık sık temizlenmesi gerekir. Bacaların temizlenmesi hem bacanın iyi çekmesini sağlar, hem de çeşitli tehlikeleri önler.





    2.Apartmanlarda ısıtma işi, merkezi ısıtma tesisatlarından yararlanılarak yapılır. Merkezi ısıtma deyince kalorifer tesisatları akla gelir. Kalorifer tesisatında; katı (kömür vs.) sıvı (fuil-oil) veya gaz yakıtlar kullanılır. Kalorifer tesisatından çıkan duman ve gazların da dışarıya atılması için bacalar kullanılır. Bu bacalarında temizlenmesi gerekir.

    Peeling Reçeteleri

    Peeling cildi ölü hücrelerden, ufak kırışıklıklardan arındırarak cildi temizleme, yenileme işlemidir. Bu yazımdan ev koşullarında, elinizin altındaki malzemeleri kullanarak nasıl peeling maskeleri hazırlayabileceğinizi anlatacağım. Ama önce gelin, cildin



    Peeling cildi ölü hücrelerden, ufak kırışıklıklardan arındırarak cildi temizleme, yenileme işlemidir. Bu yazımdan ev koşullarında, elinizin altındaki malzemeleri kullanarak nasıl peeling maskeleri hazırlayabileceğinizi anlatacağım. Ama önce gelin, cildinize peeling uygulamadan önce nelere dikkat etmeniz gerektiği konusuna bir az değinelim.


    Peeling yapma kılavuzu


    1. Yüz peelingi için en ideal zaman uyku öncesidir. Yüzünüzü alıştığınız şekilde temizleyin, peelingi yüzünüze uygulayın ve 1-2 dakika dairesel hareketlerle hafif masaj yapın. İşlem bittikten sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayın. Peeling sonrası besleyici krem (yada maske) sürün ve cildinizi dinlenmeye bırakın.


    2. Peeling sonrası cilt taze ve yumuşak olmalıdır. Oluşan kızarıklıklar kısa bir süre sonra geçerler. Eğer peeling sonrası kızarıklıklar birkaç dakika içinde geçmezse, cildinizde yanma ve kaşıntı hissederseniz bu, ürünün cildinize uygun olmadığını bildirir. Bu durumda başka bir peeling yöntemi (daha hafif, daha uyumlu maddelerle) denemelisiniz.


    3. El ve ayak peelinglerini manikür - pedikür sırasında, vücut peelinglerini duş veya banyodan sonra kullanmanız uygun olacaktır. Peeling sonrası cildinize süt veya krem uygulayın.


    4. Peeling yöntemini haftada en fazla 1-2 defa denemelisiniz. Aksi takdirde cildinizin kendini koruması fonksiyonunu zayıflatmış olursunuz. Bu özellikle kuru ciltler için çok önemlidir.


    5. Hassas veya sivilceli ciltlerde dikkatli olmalısınız. Peelingleri dikkatli ve haftada en fazla 1 kez kullanın.


    6. Peelinglere ucuz ve etkili alternatif banyo lifi veya masaj eldiveni olabilir. Uzun olmaları sayesinde sırtınız gibi, vücudunuzun normalde ulaşamayacağınız kısımlarına ulaşabilirsiniz. Yalnız dikkatli olup cildi harap etmemek lazım.


    7. Göz çevresinde peeling ürünü kullanılmaz.


    Vücut Peelingi


    Kışın derimiz bakımsız kalır, kaşınız, kızarır ve kurur. Yapmamız gereken cildimizi temizleyip,ölü hücrelerden arındırmak ve nemlendirmek. Bunun için de ev koşullarında kendi bakımımızı yapabiliriz.


    Yoğurt Peelingi – 3 yemek kaşığı tuz ve 3 yemek kaşığı yoğurdu karıştırın, vücudunuza sürün, sonra ılık suyla yıkayın ve vücudunuza bal sürün. 5 dakika bekletip balı da yıkayın.


    Lor Peelingi – 3 yemek kaşığı pirinç unu, 3 yemek kaşığı tuzsuz lor, 2 tatlı kaşığı zeytinyağı. Hepsini iyice karıştırın. Vücudunuza ve yüzünüze sürün. 15 dakika bekletip yıkayın.


    Selülit probleminiz varsa aşağıdaki scrub reçetesi işinize yarayabilir.


    Selülit Scrub: ¼ fincan taze öğütülmüş kahve çekirdeği, ¾ fincan şeker (varsa esmer olanı), 1 fincan badem yağı. Kaba kahve ve şekeri koyun, badem yağını da ekleyip iyice karıştırın, problemli bölgeye uygulayın. Bu scrubı yara bulunan deride kullanmak sakıncalıdır.


    (Not: Selülitle ilgili daha fazla reçeteye Selülit Formülleri isimli yazıdan ulaşabilirsiniz.)


    Yoğurt Peelingi -2-: Yarım bardak yoğurt, 100 gram tuz. Malzemeleri karıştırın, vücudunuza uygulayın. Sivilceli ve iltihaplı deriye uygulanmamalıdır. 10-15 dakika bekleyin. Daha sonra ılık suyla ıslatılmış sünger yardımıyla yıkayın.


    Kahve Peelingi: 2 tatlı kaşığı kahve telvesi, 2 damla bitki yağı (paçuli uygun olabilir), 1 tatlı kaşığı yoğurt veya tatlı badem yağı. Hepsini iyice karıştırın. Duşun altına girin. Banyo süngerine duş jeli ve üzerine hazırladığımız karışımdan ekleyin. Vücudunuza yaklaşık 5 dakika boyunca uygulayın. Daha sonra soğuk suyla yıkayın. Sonuç: ipeksi ten ve harika bir koku. Yalnız dikkatli olun, güneşe çıkmadan önce turunçgil yağı kullanmayın, cildiniz farklı reaksiyon verebilir.


    Lucy Liu Peelingi: Güzel film yıldızı Luci Liu’nun peeling tarifini uygulayabilirsiniz: Mısır unu ve kaynar suyu karıştırın. Duş sırasında vücudunuza masaj yaparak uygulayın. Ilık suyla yıkayın. Daha derin bir temizleme işlemi için mısır unu yerine deniz tuzu, su yerine zeytinyağı kullanın. Etkili bir peeling ürünü elde etmiş olursunuz.





    Yüz Peelingi


    Japon Peelingi: Pirinç unu ve sıcak suyu karıştırıp krem yapın, kalın bir tabaka olarak yüzünüze sürün, 10 dakika sonra yüzünüze dairesel hareketlerle masaj yaparak, ılık suyla yıkayın.


    Ceviz Peelingi: (Hassas Ciltler İçin) 2 yemek kaşığı ceviz içi, yarım yumurta sarısı, 2 kaşık tereyağı. Cevizi un haline gelene kadar ezin, tereyağı ve yumurta sarısını ekleyin, karıştırın. Yüzünüze dairesel masaj yaparak uygulayın.


    Meyve peelingi: Peeling olarak kullanmak için kivi ideal bir meyvedir. İçerdiği enzimler sayesinde ciltteki ölü hücreleri arındırır.


    Fıstık Peelingi: (Yağlı Ciltler İçin) 2 yemek kaşığı fıstık, 2 tatlı kaşığı limon suyu, 2 tatlı kaşığı nar suyu. Fıstıkların kabuklarını temizleyin, un haline gelene kadar ezin. Limon ve nar suyu ekleyin, iyice karıştırıp yüzünüze uygulayın.


    Canlandırıcı Peeling: Havucu rendeleyin, yarım tatlı kaşığı yulaf unu ekleyin, iyice karıştırın. Yüzünüze uygulayın.20-25 dakika bekletin, ılık suyla yıkayın.


    Bal Peelingi: 2 yemek kaşığı arı balını sıcak su banyosunda eritin (benmari usulü), bir az soğutup, yarım limonun suyunu ve 1 yemek kaşığı buğday kepeğini ekleyin, ılık karışımı yüzünüze uygulayın, yarım saat bekletin, ılık suyla iyice yıkayın.


    Lor Peelingi: 1 tatlı kaşığı pirinç unu, 2 tepeleme yemek kaşığı lor, yarım tatlı kaşığı zeytinyağı. Hepsini karıştırıp, yüzünüze uygulayın. 15 dakika bekletin.


    Yumurta Peelingi: 1 yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı yoğurt, yarım tatlı kaşığı dövülüp un haline getirilmiş yumurta kabuğu. Hepsini karıştırın, maske olarak uygulayın. 20 dakika sonra çıkarıp besleyici krem sürün.


    Kahve Peelingi: Kahve telvesini temizlenmiş yüze sürün. Kurumaya bırakın. Dairesel hareketlerle masaj yaparak çıkarın. Daha sonra yüzünüzü önce sıcak, sonra soğuk suyla yıkayın.


    Şeker Peelingi: (Yağlı Ciltler İçin) Yüzünüzü bebek sabunuyla sabunlayın. Sonra toz şekeri dairesel hareketlerle yüzünüze sürün. 15 dakika kurumaya bırakın. Sonra yıkayın.


    Turp Peelingi: 1 yemek kaşığı tuz, 1 yemek kaşığı turp rendesi, 1 yemek kaşığı bitkisel yağ, 3 damla nane yağı. Hepsini iyice karıştırın, tuzlanmaması için bekletmeden hemen yüzünüze uygulayın.


    Hassas Ciltler için Peeling: Bitki yağı (lavanta, nane, gül, papatya birini seçin), yulaf unu (veya kepeği) ve jojoba yağı. Yulaf ununu az miktarda sıcak suda eritin, üzerine jojoba yağını ve bitki yağını ekleyin, karıştırın. Yüzünüze sürün, 10 dakika bekleyin. Sonra masaj yaparak ılık suyla yıkayın.


    Sivilceli Ciltler için Peeling: elma, üzüm, kivi, lahana. Hepsinin suyunu çıkarın, temizlenmiş yüzünüze sürün ve 10 dakika bekleyin. Yıkayın ve sonra nemlendirici sürün.


    El Peelingi


    Elinizin derisi kuruysa taze salatalık sürüp bekleyin ve sonra yağlı besleyici krem sürün. Yoğurt veya bal maskesi de kullanabilirsiniz, 5-10 dakika bekletip yıkayın.


    Ballı Yumurtalı Maske: yumurta sarısı, 1 yemek kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı yulaf ezmesi. hepsini karıştırın, elinize sürüp 20 dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp krem sürün.


    Patatesli Maske: 3 patatesi haşlayın, rendeleyip süt ekleyin, püre yapın, 2 tatlı kaşığı salatalık veya limon suyu ekleyin. Karıştırıp elinize sürün. Soğuyunca ılık suyla yıkayın. Sonra soğuk suyla tekrar yıkayıp krem sürün.


    Fazla zamanınız oksa, elinize yoğurt sürün, 2-3 dakika bekletin.


    Bu kadar. Buzdolabını kapatın, artık güzelsiniz!